21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20854 Karar No: 2015/5900 Karar Tarihi: 23.03.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/20854 Esas 2015/5900 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2014/20854 E. , 2015/5900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava 24.04.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 33,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, 35.800,53 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın 24.04.2007 tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Savunma hakkı Anayasa (m.36) ile güvence altına alınmış olup, HMK.nun 27. maddesinde de ayrıca düzenlenmiştir. Bu kapsamda hâkim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.Buna göre hâkim Anayasa ile güvence altına alınan ve HMK"da da ayrıca düzenlenmiş bulunan iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafların duruşmaya çağırmak zorundadır. Uyuşmazlık davanın ve duruşma gününün davalıya usulünce tebliğ edilip edilmediği, taraf teşkilinin yapılıp yapılmadığı giderek davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasındadır. Somut olayda; 31.03.2009 tarihli oturumda saat 10:50 itibariyle davacı vekilinin duruşma gün ve saatini bildiği halde hazır olmadığı ve harhangi bir mazeret bildirmediği, duruşmaya katılan davalı yan vekilinin de davayı takip etmediği gerekçesi ile taraflarca takip edilmeyen davanın HMUK.nun 409 md. gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırlmasına karar verildiği. Bu karar üzerine davalı vekili duruşma salonundan ayrıldıktan hemen sonra davacı vekilinin gelerek geçerli mazeret sunması akabinde Mahkemece bu kez HUMK.nun 409 md. gereğince işlemden kaldırılmasına yönelik ara kararından dönüldüğü, fakat bu dönme kararının ve sonraki duruşmaların davalı vekiline usulünce tebliğ edilmediğinden dolayı yargılama sonuna kadar tüm oturumların davalı yanın yokluğunda gerçekleştiği anlaşılmıştır. Hal böyle otunca davalı tarafın yokluğunda yargılama yapıldığı ve davalının savunma hakkının kısıtlandığı açık olup bu durum usul ve yasaya aykırıdır. O halde davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.