12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/22344 Karar No: 2012/40110
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22344 Esas 2012/40110 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/22344 E. , 2012/40110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/06/2012 NUMARASI : 2010/760-2012/478
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının REDDİNE; 2)Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 09.08.2002 tarihli sözleşmeye istinaden danışmanlık ücreti alacağı için borçlular hakkında genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların yasal sürede icra dairesine itiraz etmeleri üzerine alacaklı vekilinin itirazın kaldırılması ve takibin 14.766TL üzerinden devam etmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kısmen kabulü ile takibin 14.766 TL üzerinden devamına karar verildiği görülmüştür. Borçlular tarafından mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.04.2010 tarih ve 2009/28938 E., 2010/10253 K. sayılı ilamı ile; "Taraflar arasında düzenlenen 9 Ağustos 2002 tarihli avukatlık sözleşmesinde (hukuki yardımların karşılığı 01.09.2002 tarihinden başlamak üzere aylık 400 USD doları ücret alınacağının) kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Borçlu şirketleri temsilen 13 Şubat 2009 tarihinde icra dairesine yapılan itirazda, takip konusu avukatlık ücretinin karşı tarafa mahsuplaşma yoluyla ödenmiş olduğu ve hukuka aykırı şekilde takip başlatıldığı ileri sürülerek, borca ve fer"ilerine itiraz edilmiştir. Dosya kapsamından asıl alacak tutarının 18.281,48 TL olduğu ödeme emrinde belirtilmiş olup, itirazın kaldırılması isteminde bulunan alacaklı vekili ise, 3.984 TL"si takipten mahsup edilmek üzere, takibe 14.766 TL üzerinden devam edilmesini talep etmiş ve mahkemece bu talepteki miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.Borçlu taraf borç miktarına ve faize de itiraz ettiğine göre, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve alacaklı vekilinin dava dilekçesindeki talebi de gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir"gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak 04.06.2012 tarihli bilirkişi raporu aldırtılmış ve alınan bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Mahkemece hükmüne uyulan Dairemiz"in 26/04/2010 tarih ve 2009/28938 Esas 2010/10253 Karar sayılı bozma ilamında, borçlunun borç miktarına ve faize itiraz ettiği belirtilerek bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine işaret edilmiş ise de; "borç miktarı" ibaresinin maddi hataya dayalı olarak bozma ilamına girmiş olduğu anlaşılmış olup, söz konusu bozma ilamı mahkemece faiz konusunda bir karar verilmemesi noktasına ilişkindir.Bu durumda mahkemece işlemiş faiz miktarı ve faiz oranına ilişkin itiraz konusunda bir karar verilmesi gerekirken bozma kapsamı dışında kalan asıl alacak yönünden hüküm tesisi yerinde olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.