2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16987 Karar No: 2016/555
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/16987 Esas 2016/555 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/16987 E. , 2016/555 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde davalı ... ile evli olduklarını,ancak davalı eşin boşanma davası açtığını , davalı eş,üzerine kayıtlı Kırşehir ili Kaman ilçesi 109 ada 17 parsel 32. blok zemin ve 2. kat 1 nolu bağımsız bölümü mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak diğer davalı ..."a devrettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptaline ve eski hali gibi tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece uyuşmazlığın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası olduğu kabul edilerek aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmiş, taşınmazın aile konutu olduğu diğer eşin rızası olmaksızın satıldığı, satışın muvazalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptaline, davalı ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından, dava; şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar halen evli iken, davalı eşin evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 18. maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, davacının katkı payı alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1 vd. maddeleri uyarınca Aile Mahkemesi görevsiz olup, genel mahkemeler görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi, kendiliğinden de gözönünde tutulması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekirken, hatalı nitelendirme sonucu Aile Mahkemesi sıfatıyla karar verilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.01.2016(Çrş.)