11. Hukuk Dairesi 2016/5182 E. , 2017/7078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/09/2015 tarih ve 2011/454-2015/443 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların, gıda sektöründe itibarlı ve belli bir yeri olan müvekkiline ve bayilerine gerçeğe aykırı, abartılı ve yanıltıcı beyanları içeren, müvekkilini incitici ve haksız ithamların yer aldığı 23.05.2011 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, davalılardan Kamile ..."ün aynı gün ... Cumhuriyet Başsavcılığına üç ayrı şikayet dilekçesi verdiğini, bu şikayetlere bağlı olarak müvekkilinin işyerinde arama yapıldığını, davalı ... ..."ün davacı, müvekkilinin davalı olduğu haksız rekabetin önlenmesi davasının devam ettiğini, bu dosyada alınan raporlarda markaya tecavüzün tespit edilemediğini, davanın muhtemelen müvekkili lehine sonuçlanacağını, çünkü taraflarca kullanılan markaların ve faaliyet alanlarının farklı olduğunu, davalıların ihtarnamesi üzerine bir kısım müşterilerin önceden sağladıkları ödeme mehli ve uygun fiyat imkanlarını sağlamaz hale geldiklerini, müvekkilinin bayileri nezdindeki itibarının zedelendiğini, bayilerin ticareti kestiklerini ileri sürerek 5.000 TL maddi, 45.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.000 TL tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilince açılan dava ve yapılan şikayetlerin tamamen marka hakkının korunması kapsamında kaldığını, yasal başvuruların tazminat davasına konu edilemeyeceğini, davacının, müvekkili adına tescilli "HELİN" ibareli markasına tecavüz ettiğini, davacının, müvekkilinin tanınmış markasından ve itibarınden haksız yarar sağlamayı amaçladığını, nitekim ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2011 tarihli kararı ile davacının eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş 2009/325 Esas sayılı dosyası içeriğinden davacı ... İnş. Koz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin eyleminin, tescilli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun anlaşıldığı, davalının, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu iddia edilen davacıya ve müşterilerine tecavüzün önlenmesine dair ihtarname göndermesi, bu konuda savcılığa şikayette bulunması ve tecavüzün önlenmesi için dava açması gibi eylemlerinin hukuka uygun olduğu, davacının bu nedenle uğradığını ileri sürdüğü zararın oluşmasında davalının hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Ancak, davacı vekilince dava dilekçesinde, 5.000 TL maddi, 45.000 TL manevi tazminatın tahsili istenmiş, mahkemece davanın tümüyle reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla nispi, reddedilen manevi tazminat istemi yönünden de aynı Tarifenin 10/3. maddesine göre maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, reddedilen toplam 50.000 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm bölümünün 4 nolu bendinde yer alan “kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 5.800,00 TL” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “reddedilen maddi tazminat istemi yönünden 1.500 TL, reddedilen manevi tazminat istemi yönünden 1.500 TL olmak üzere toplam 3.000 TL” ibarelerinin yazılmasına mahkeme kararının düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.