Zimmet - resmi belgede sahtecilik - ihmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/5801 Esas 2016/8057 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5801
Karar No: 2016/8057
Karar Tarihi: 29.09.2016

Zimmet - resmi belgede sahtecilik - ihmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/5801 Esas 2016/8057 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2016/5801 E.  ,  2016/8057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Görevi kötüye kullanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, diğer suçlardan mahkumiyetine

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık müdafiin duruşmalı inceleme isteminin, tayin olunan ceza miktarlarına göre, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilmesi gerektiğinden, incelemenin duruşmasız ve sanık hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü nazara alındığında, zimmete geçirildiği kabul edilen miktarın az değerde olduğu ve TCK"nın 249. maddesi uyarınca zimmet suçundan verilen cezadan indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07/02/2012 gün ve 2011/5-350 E. 2012/27 sayılı Kararında kabul edilen ilkeler çerçevesinde, sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olması, somut olayda suçtan zarar gören sıfatının da katılan idareye ait bulunması ve sanığın sahtecilik eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, resmi
    belgede sahtecilik suçundan dolayı TCK"nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle cezanın belirlenmesi gerekirken, 4 ayrı mahkumiyet hükmü kurularak fazla cezaya hükmolunması,
    Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanık hakkında zimmet ve sahtecilik suçları bakımından TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Suçların 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında zimmet ve sahtecilik suçlarından dolayı aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, lehe hususlar taşıyan bozma gerekçelerine, tutuklulukta geçirdiği süreye, toplanacak delil kalmamasına, tutuklamadan istenen amacın elde edilmesine göre ve muhtemel mağduriyetinin önlenmesi açısından tutuklu sanık ...’ın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesinin mahalline bildirilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 29/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.