11. Hukuk Dairesi 2016/8386 E. , 2017/7075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/01/2016 tarih ve 2014/1060-2016/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesi uyarınca davalıya ipotek ve 5.000 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, davalının 02.07.2012 tarihi itibariyle sözleşmeyi üç aylık feshi ihbar süresine uymaksızın tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, böylece verilen teminatların konusuz kaldığını, davalının, müvekkiline gönderdiği 12.07.2012 tarihli yazıda acentelik hesabının 10.538,48 TL borçlu olduğunu bildirdiğini, ancak bu borcun dayanağının gösterilmediğini, 06.02.2013 tarihinde müvekkilinin verdiği teminat mektubunun 2.500 TL"lik kısmının nakte çevrildiğini, böylece davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek acentelik sözleşmesinin haksız feshedildiğinin tespitini ve 2.500 TL"nin 06.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye göre fesih ihbarının 1 ay önce yapılmasının yeterli olduğunu, müvekkilinin bu süreye riayet ettiğini, davacının borcu nedeniyle teminatın nakte çevrildiğini, hasar/prim oranının yüksek olmasına bağlı olarak yapılan feshin haklı olduğunu, kaldı ki müvekilinin sebep göstermeksizin fesih hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede hasar/prim oranının belli bir oranda tutulması gerektiği, bu oranın sağlanamaması halinde davalının sözleşmeyi feshedebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle davalının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayanmadığı, belirsiz süreli acentelik sözleşmelerinde fesih ihbarının 3 ay önceden yapılması gerektiği halde davalının bu süreye uymadığı, davacının usulüne uygun tutulan defterlerine göre davalıya bir borcunun bulunmadığı, davalı defterlerine göre ise davalı 1.207 TL alacaklı ise de bu alacağına ilişkin detay sunmadığı gerekçesiyle 2.500 TL"nin 06.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, acentelik sözleşmesi uyarınca davalıya verilen teminatın haksız olarak paraya çevrildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı defterlerine göre davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalı defterlerine göre ise davalının davacıdan alacaklı olduğu, ancak bu alacağına ilişkin detay sunulmadığı, bu durumda davacı defterlerine üstünlük tanındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı şirketin defterlerini inceleyen bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler denetime ve hükmü izlemeye elverişli görülmemiştir. Bu durumda, mahkemece gerekirse bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek yardımcı defterlerin, rejistro dökümlerinin ve davacı tarafından düzenlenen poliçe nüshalarının incelenmesi, davalı defterlerinde alacak olarak görünen tutarın kaynağının belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.