MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK"nın 155/2, 43, 168/2, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Birleşen Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/579 Esas sayılı dosyasında bulunan 11/06/2012 tarih ve 2012/787 numaralı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ...’a yönelik eylemlerinden dolayı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, sanıkların müşteki ...’a yönelik eylemlerine ilişkin olarak her hangi bir hüküm verilmediği anlaşıldığından, zamanaşımı süresi içinde her zaman sanıklar hakkında bu eylemlerine ilişkin hüküm verilmesi mümkün olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
Sanıkların suç tarihinde İşlem Bank adıyla fatura tahsilatı yapan iş yerini işlettikleri ve ilgili kurumlara yatırılmak üzere kişilerden su, doğalgaz, elektrik fatura bedellerini tahsil ettikleri, katılanların ve müştekinin, sanıkların işlettiği işyerine Digitürk, elektrik, doğalgaz ve telefon faturası yatırdıkları ancak sanıkların katılanlar ile müştekiden fatura ödemek üzere tahsil ettikleri paraları ilgili şirketlerin fatura hesabına yatırmayarak uhdelerinde tuttukları ve bu surette üzerlerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
1) Sanıklar tarafından işletildiği belirtilen fatura ödeme merkezinin gerçek ve hukuksal temellerle açılan bir işyeri olması halinde katılanlar ve müştekiden alınan paraların ilgili kurumlara gönderilmemesi eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu kapsamında kalacağı, ancak fatura ödeme merkezinin gerçek olmaması halinde ise, eylemlerin, dolandırıcılık suçu kapsamında kalacağı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, ilgili kurumlar ile sanıkların işyeri arasında fatura tahsilatı konusunda suç tarihinde geçerli bir sözleşme bulunup bulunmadığı, işyerinin bu kapsamda kurumlara ödeme yapıp yapmadığı hususları da araştırılarak, sanıkların işlettiği merkezin faal ve çalışan bir işyeri olup olmadığı, hukuka uygun yollarla açılıp açılmadığı hususunun belirlenmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,


2) Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 16/04/2012-17/04/2012-18/04/2012 -19/04/2012-03/05/2012-04/05/2012 olarak yazılması gerekirken yalnızca 19/04/2012 olarak yazılması,
Kabule göre de;
Sanıkların katılanlar ve müştekiye yönelik eylemleri nedeniyle her bir katılan ve müşteki yönünden ayrı ayrı cezalandırılmaları gerekirken tek suçtan mahkumiyetlerine hükmederek, TCK’nın 43. maddesi uyarınca cezalarında arttırım yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’un temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.