8. Hukuk Dairesi 2009/6136 E. , 2010/2312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin tesbiti
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki mülkiyetin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Arsin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.03.2009 gün ve 273/45 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 294 ada 1 parselin ortak muris...oğlu ..."a ait olduğu halde kadastro sırasında...oğlu ... adına yazıldığını, sonrasında ... mirasçıları tarafından pazarlık usulü ile Hidro Kontrol Elektrik Üretim A.Ş."ye satıldığını açıklayarak, 294 ada 1 parselin mülkiyetinin...oğlu ..."a ait olduğunun tesbitine, haksız iktisap nedeni ile davacıların veraset ilamına göre hisselerine düşen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak vekil edenlerine verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın 1972 yılında yapılan taksim ile davalılara isabet ettiğini, kadastro tesbitlerinin bu taksime göre yapıldığını, baraj yapımı nedeniyle taşınmazın değerlenmesi nedeniyle dava açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalılar vekili, redde ilişkin bölümü ise davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme gerekçesinde, kız çocuklara taksimde taşınmazlardan pay verilmemesi nedeniyle yasal bir taksimin varlığı kabul etmemekle birlikte bir kısım davacılara kabul edilmeyen bu taksim nedeniyle verilen taşınmazların miktarları gözönünde bulundurularak açılan davanın M.K.nun 2. maddesinde açıklanan iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ileri sürerek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkemenin bu gerekçesi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Nizalı 294 ada 1 parselin 1941 yılında ölen ortak muris ...’dan kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, murisin mirasının taksim edilip edilmediğinin, taksim edilmiş ise taşınmazın kime isabet ettiği noktasında toplanmaktadır. TMK.nun 6. maddesine göre herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33. maddesi yollaması ile uygulanacak olan aynı Kanunun 15. maddesi hükmüne göre, mirasçılar arasındaki taksim her türlü delille kanıtlanabilir.
294 ada 1 parselin kadastro tutanağında özetle, dava konusu taşınmazla birlikte bir çok taşınmazın...oğlu ..."a ait olduğu, 1941 yılında ölümü ile çocukları ... ve ...."ın kaldığı, Hamdi"nin de 1944 yılında ölümü ile çocukları ...,...,...,..., ..,... ..., ve ...nin aldığı, ... ve..."nin hisselerini 1962 yılında kardeşlerine sattığı, ... oğlu ..."ın da hisselerini 1970 yılında çocuklarına sattığı ve tüm mirasçıların 1972 yılında yaptıkları taksim sonucu dava konusu 294 ada 1 parselin davalıların murisi...oğlu ..."a, 222 ada 11 parselin...oğlu Murat ..."a, 242 ada 1 parselin davacılardan ... oğlu... ve ..."a, 277 ada 3 parselin...oğlu......"a, 222 ada 10 parselin davacılardan ... oğlu ..."a, 259 ada 17 parselin...kızları ... ve ..."ya, 259 ada 13 ve 22 parselin bir kısım davacıların miras bırakanı ... kızı ..."ya bırakıldığı açıklanarak 14.04.2005 tarihinde yapılan tespit 14.07.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz, 07.08.2008 tarihinde...oğlu ... mirasçıları tarafından Hidro Kontrol Elektrik Üretim A.Ş."ye satılmıştır.
Mahalinde yapılan keşif sırasında dinlenen bir kısım davalı tanıkları, dava konusu taşınmazın taksimen davalılara isabet ettiğini ve bu taksime göre kullanıldığını beyan etmişlerdir. Kadasro tutanaklarındaki açıklamalar ve veraset belgesi birlikte değerlendirildiğinde tüm mirasçıların taksimde yer aldığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıtları da davalıların savundukları gibi ve kadastro tutanaklarında açıklanan taşınmazların mirasçılar adına tescil edildiğini kanıtlar niteliktedir. Mirasçılar arasında yapılan taksimde payların eşit olması taksimin geçerlilik koşulu değildir.
Kadastro tutanaklarındaki açıklamalar, mirasçılara taksimen verildiği açıklanan tapu kayıtları, bir kısım davalı tanıklarının beyanları ve muristen kalan taşınmazların muristen sonra yapılan taksime göre kullanımı dikkate alındığında tarafların ortak murisi ..."dan intikal eden taşınmazların taksim edildiği ve bu taksime göre dava konusu 294 ada 1 parselin davalıların murisi ..."a isebet ettiği ispatlandığından davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığından reddine, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine ve 484,00 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 04.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.