19. Hukuk Dairesi 2014/7124 E. , 2015/4358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. .... gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında, davalının interaktif telefon sisteminden çoğunlukla interaktif talimatı onaylanması için aranacak telefon numarasını değiştirme veya aranması talebini yenileme gibi işlemlere talimat verdiğini ve söz konusu işlemlerin onayı hususunda cep telefonlarına geri arama kaydı verdirdikten sonra kasıtlı olarak istenen işleme onay vermemek suretiyle sesli yanıt sisteminden aynı telefon numarasının tekrar tekrar aranmasına yol açtığını, bu suretle toplam 74.936,44 TL otomatik geri ödeme bedellerinin kendi hesabı yerine banka hesabına fatura edilmesinin sağlandığını, bu bedellerin tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek şimdilik 10.000 TL"ye itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini 93.358,33 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesinin 23.maddesi uyarınca müşterinin interaktif bankacılık araçlarını kullanarak yapacağı tüm işlemleri imzası olmadan yapabileceği, verilen talimatların yazılı talimat yerine geçeceğinin kabul edildiği, iş bu sözleşmeye istinaden davalı adına hesap açıldığı ve bu hesap üzerine verdiği interaktif talimatlar gereği müşteri numarası alarak interaktif telefon sistem açılışını ATM"ler aracılığıyla yaptığı, ... Genel Müdürlüğü"nden gelen cevabi yazıda da telefonların davalı adına olduğu kendisine bankanın telefonlarından gelen aramalar nedeniyle kontör kazandığı, 2003-2004 yılları arasında kazanılan kontörlerin davacıya ait hat numarasından elde edildiği, davalının kontör kazanımından dolayı banka tarafından toplam aramanın 6.244,464 sn., kontör toplamının ise 1.040784 olduğu, 300 kontör tutarının 21.60 TL olduğu dikkate alındığında davacı zararının 74.936,45 TL tutara tekabül ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, 74.936,45 TL asıl alacak ile 18.421,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 93.358,33 TL"ye itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yan bankacılık hizmetleri sözleşmesine dayalı olarak 74.936,44 TL asıl alacak olmak üzere toplam 93.583,12 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında 01.07.2013 tarihinde talebini toplam 93.358,33 TL olarak ıslah etmiştir.
İİK"nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekmektedir. Somut olaya gelindiğinde; davalı borçlunun süresi içerisinde icra dairesine 21.04.2005 tarihinde yaptığı itiraz, davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmediği için 07.02.2008 tarihinde 10.000 TL"lik kısım yönünden açılan itirazın iptali davası süresinde ise de, davacı alacaklının en geç dava tarihinde davalı borçlunun itirazını tebliğ aldığı kabul edileceğinden dava tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra, 01.07.2013 tarihinde ıslah edilen miktar yönünden itirazın iptali davasına ilişkin 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden, mahkemece bu sürenin resen gözetilerek, ıslah edilen kısım yönünden davanın hak düşürücü süreden reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle ıslah edilen kısım yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.