
Esas No: 2015/2986
Karar No: 2015/8192
Karar Tarihi: 16.12.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2986 Esas 2015/8192 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketin ... İşletme Bölgesinde 30 ay süre ile el bilgisayarı/endeksör ile endeks okuma hizmetini yerine getirdiğini, işe başlama tarihinin 01.10.2007, işin bitiş tarihinin ise 31.03.2009 olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme ekindeki idari şartnamenin 26.3.1. maddesi gereğince işveren payı dahil işçilik ücretlerinin açıkça belirtilmiş olduğunu, ihaleye verilen teklifin bu maliyetler baz alınarak hazırlandığını, ancak idarenin hak edişlerin hazırlanması aşamasında işveren payının sonradan ilave edilmesi yönünde baskı yaptığını, bordrolara müdahale ettiğini, KİK internet sitesinde yer alan işçilik hesaplama modülüne göre düzenlenemeyen bordrolara ödeme yapılmayacağını duyurduğunu, buna göre hazırlanan bordrolara işveren payının ayrıca dahil edilerek hesaplama yapıldığı için brüt ücretin yükseldiğini, böylelikle işçi ve işveren SGK payları, damga vergisi, gelir vergisi ve net ücret tutarının fazla hesaplandığını, bu işlemin hatalı olduğunun idareye bildirildiğini, KİK web sayfasındaki modülün ihale dokümanına uygun olmadığını ileri sürerek, davacının uğradığı 376.113,40 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tip sözleşme olduğunu, davacının ilgili sözleşme maddesinin tümü değil yalnızca bir cümlesi üzerinden kötüniyetle dava açtığını, ilgili maddenin tamamına bakıldığında işveren payı dahil anlamının çıkamayacağını, bu konu ile ilgili olarak ilgili kanun maddelerinde açıkça izahatın olduğunu, davacının anladığı gibi olmuş olsaydı asgari ücretten bile düşük ödeme yapabileceğini, böyle bir şeyin mümkün olmadığını, davacıya yapılacak ödemenin haksız kazanç oluşturacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; idari şartnamede hesapların nasıl yapılacağının düzenlendiği, davalı tarafından davacıya yaptırılan net işçi ücreti hesabında işveren payının ayrıca eklenerek hesaplama yaptırıldığı, idari şartnamenin 26.3.1. maddesinde yer alan düzenleme şekline göre brüt asgari ücrete işveren payının da dahil olduğu, işçilik ücretlerinin hesaplanmasında işveren payı dahil hesaplama yapılması gerekirken, işveren payının sonradan eklenmesi suretiyle davacının fazla ödeme yaptığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 376.113,40 TL"nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki Hizmet Alım Sözleşmesi"nin 9.2. maddesinin 6. bendi uyarınca sözleşmenin ekini oluşturan ve delil sözleşmesi niteliğindeki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi"nin " Hak ediş ödemeleri" başlıklı 42. maddesinde, geçici hak edişlere itiraz usulü düzenlenmiş olup, belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişlerin hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Davalı vekilince, yargılama aşamasında ve temyiz dilekçesinde, davacı hizmet verenin geçici hak ediş bedellerini Hizmet İşleri Genel Şartnamesi"nin 42. maddesindeki usule uygun olarak itiraz ileri sürmeden, tahsil ettiğine, dolayısıyla davanın bu nedenle reddi gerektiğine yönelik herhangi bir savunma ve temyiz nedeni ileri sürülmemiştir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.