Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9822 Esas 2017/5827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9822
Karar No: 2017/5827
Karar Tarihi: 21.09.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9822 Esas 2017/5827 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunmasına rağmen, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmamasına karar verilmiştir. Birleştirme sonrası kamu davasında sanığın aynı suçu birden fazla kez işlediği tespit edilmiş ve zincirleme şekilde işlenen resmi belgede sahtecilik suçu oluşmuştur. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmamasına ilişkin detaylı açıklama bulunmaktadır. Ayrıca, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağı belirtilmiştir. Kararda, zincirleme suçun uygulanabilirliği de açıklanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2016/9822 E.  ,  2017/5827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    07.07.2010 ve 15.10.2010 tarihli iddianameler ile sanığın,...plakalı araca ait 03.06.2009 tarihli muayene işleminde,... plakalı araca ait 09.04.2009 tarihli muayene işleminde sahtecilik yaptığı iddiasıyla dava açılıp bozma sonrası birleştirilmesine karar verilen kamu davasında, Dairemizce de benimsenip kabul edilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olduğu cihetle; birbirine yakın olan suç tarihleri nazara alındığında sanığın sahtecilik suçunu aynı suç işleme icrası kapsamında işlediği, sanığın eylemlerinin zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden her bir muayene işleminin ayrı suç oluşturacağı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.