11. Hukuk Dairesi 2016/5556 E. , 2017/7062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/04/2015 tarih ve 2014/130-2015/156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirkete ait işyerinde 28/02/2010 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, dökülen ve zayi olan mallar nedeniyle 71.904,00 TL zararın oluştuğunu, işyerinin davalı şirkete sigortalı olması sebebiyle olaydan sonra davalıya haber verildiğini, dökülen ve zayi olan malların aradan geçen zaman içerisinde aşırı koku yapması nedeniyle şirket çalışanları tarafından sigorta acentesinin bilgisi dahilinde ve kolluğun tutmuş olduğu tutanağı da nazara alarak işyerinin temizlendiğini, davalı şirketin dükkanın temizlenmiş olmasını ve hasar tespiti için imkan tanınmamasını gerekçe göstererek hasarın ödenmeyeceğini bildirdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tazminini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 48.346,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafça iddia olunan hırsızlık olayının üç gün sonra müvekkili şirkete ihbar edildiğini, ihbar üzerine ekspertiz ve hasarın tespiti için işyerine gidildiğini, muhteviyatın atılmış ve ortamın temizlenmiş olması sebebiyle riziko mahallinde hasar tespiti yapılamadığını ve hasara konu emtianın görülemediğini, hırsızlık iddiasına rağmen dükkandan bir şey çalınmadığını, olay sonrası kolluğa ihbarda bulunulmadığını, davacının kasıtlı hareketiyle gerçek hasar ve zarar miktarının tespitine engel olunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; hasar gören emtia bedelinin 55.120,88 TL olduğu ve %12 eksik sigorta söz konusu olduğunda 48.346,62 TL olarak hasar miktarının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ıslah ile artırılan talep gözetilerek 48.346,00 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı şirketin alacağının Dairemiz bozma kararı öncesinde ..."ya temlik ettiği ve davanın da temlikten itibaren ... tarafından takip edildiğinin anlaşılmasın, karar başlığında her nekadar ..."nın ismi yer almıyor ise de maddi hataya dayalı bu durumun mahkemece yargılamanın her aşamasında düzeltilebilecek olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak; davacı (alacağı temlik alan ...) Dairemizin bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporu doğrultusunda başlangıçta 10.000,00 TL olarak belirlediği müddeabihi 48.346,62 TL olarak ıslah etmiş ve mahkeme ıslah edilen bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
06.05.2012 tarihli 2015/1 Esas 2016/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile 04.02.1948 tarih 10/3 numaralı İBK"nun değiştirilmesine yer olmadığına işaret edilmiştir. Anılan karar gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece davacının (alacağı temlik alan ...) ıslah talebi reddedilerek dava dilekçesindeki istemle bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle ıslah edilen tutar üzerinden kabul kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Öte yandan sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü sigorta genel şartlarında belirtilmiş olup, tazminat tutarına uygulanacak faizinde belirlenecek tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.