11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6215 Karar No: 2017/5825 Karar Tarihi: 21.09.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6215 Esas 2017/5825 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, iştirak halinde sahte çek düzenleyip kullandığı iddia edilen sanıkların mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, sanıkların savunmaları göz önüne alındığında gerçeğin belirlenmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği hususu gözetilmemiştir. Ayrıca, kanunların yanlış uygulanması nedeniyle hükümlerin bozulması gerekmektedir. Konuyla ilgili kanun maddeleri şunlardır: 5237 Sayılı TCK (53. Madde), 5320 Sayılı Yasa (8/1. Madde), 1412 Sayılı CMUK (321. Madde).
11. Ceza Dairesi 2015/6215 E. , 2017/5825 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanıklar ... ve ... hakkında, iştirak halinde sahte çek düzenledikleri ve kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanık ..."un savunmasında suça konu çeki sanık ..."e kendisinin vermediğini, olayla hiçbir alakasının bulunmadığını ifade etmesi, sanık ..."in ise, çeki şişe su satan sanık ..."ten aldığını, çeki aldığında bankayı arayarak teyit ettiğini, sağlam olduğunun söylenmesi üzerine çeki aldığını ve kullandığını, sonraki ifadesinde de, sanık ..."un kendi yanında çalıştığını, kendisine ... isimli bir şahsa mal verdiğini, karşılığında çek aldığını söylediğini, çekin sahte olduğunu bilmediğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle suça konu çekin üzerinde yer alan yazı ve imzaların sanıklara aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre, sanık ..."un çek üzerinde cirosunun bulunmaması, olay tarihinde sanık ..."in yanında çalıştığının sanıkların beyanları ile sabit olması, kabulün aksine başka bir davaya konu edilen çek haricinde sanığın suça konu çeki diğer sanık ..."e kendisinin verdiğine dair herhangi bir ifadesinin bulunmaması, suça konu çekin sanık ..."in yetkilisi olduğu şirketin borcuna karşılık verilmesi hususları da bir bütün halinde değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 Sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve 53. maddenin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.