11. Ceza Dairesi 2017/10299 E. , 2021/5200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak, Defter ve belge gizlemek
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
I- Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 108 000 5058 vergi kimlik numaralı mükellefi olan sanığın, “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, faturaların gerçek alışverişlere dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesine karşın, 20/10/2012 tarihli ve 2012-A-665/44 sayılı Vergi İnceleme Raporu’na göre, sanığın kullandığı faturaları düzenleyen mükellefler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan vergi tekniği raporları tanzim edildiğinin belirtilmesi karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın kullandığı faturaları düzenleyen ... (... Oto Yedek Parçaları), ..., ... Ltd. Şti., .... Ltd. Şti. haklarında tanzim edilen vergi tekniği raporlarının dosyaya getirtilmesi ile bu şirket yetkilileri/mükellefler haklarında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
II- Sanık hakkında “defter ve belge gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. maddesinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belgeleri gizleme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan, iyi halli olduğu değerlendirilerek hükmolunan cezası ertelenen ve CMK‘nin 231. maddesinin uygulanmasını kabul eden sanık hakkında, “katılan kurumun vergi alacağı ödenmediğinden” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Defter ve belge gizleme suçu yönünden “12/10/2012” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2010” şeklinde yanlış yazılması,
b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu dışındakiler yönünden uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.