15. Hukuk Dairesi 2019/2596 E. , 2020/409 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 11.02.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davalı vekili Avukat ... geldi. Davacı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava, arsa sahibi davacı ile davalı kooperatif arasında imzalanan harici kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca tapu iptâli ve tescil, kira tazminatı ve kira yardım parası alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine dair verilen karar yasal süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı ile davalı kooperatif arasında 630 ada (7) 97 parsel sayılı taşınmaz üzerinde arsa ve ilave bedel ödenmesi karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme ile davalı yüklenici davacı arsa sahibine zeminde 100 m2’lik daire vermeyi kabul etmiştir. İntikâlleri ile birlikte getirilen tapu kayıtları ve tapu kütük fotokopilerine göre inşaatın yapımı kararlaştırılan ... ilçesi ... Mahallesi 630 ada 97 parselin ..., ... ve ... adına paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı iken imar çalışmaları
sonucunda 2000 yılında 3926 ada 2 parsel numarasını aldığı ve bu parselde de davacı yanında davada taraf olmayan arsa sahiplerinin paydaş oldukları, sözleşme adi yazılı şekilde yapılmış olmakla birlikte davacı ...’in 3926 ada 2 parseldeki hissesini 14.08.2003 tarihinde davalı kooperatife tapuda devrettiği anlaşılmaktadır.Türk Medeni Kanunu 692. maddesi hükmünce paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oybirliğiyle, aksi kararlaştırılmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Sözleşme, paydaş olunan arsa üzerinde mevcut evin yıkılarak kat karşlığı inşaat yapılmasına ilişkin olup olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapım işlerine ilişkin olduğu ve aksinin kararlaştırıldığı ileri sürülüp kanıtlanmadığından geçerliliği tüm paydaşların kabulüne bağlıdır. Mahkemece davanın esasını doğrudan doğruya etkileyen bu hususta herhangi bir inceleme yapılmamıştır.Bu durumda mahkemece taraflar arasında yapılan sözleşmenin konusu olan ve imar uygulaması sonucu oluşan arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapımı ile ilgili davacı dışında diğer pay sahipleri ile kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı, imzalanmamış olsa dahi diğer arsa sahiplerinin mevcut sözleşmeye muvafakat edip etmedikleri araştırılarak tüm arsa sahiplerince imzalanmadığı ya da muvafakat etmediklerinin anlaşılması halinde TMK’nın 692. maddesi hükmünce sözleşme geçersiz olacağı ve bu halde ifa yerine geçen tazminat ile kira tazminatı ve kira yardımı olarak adlandırılan olumlu zarar niteliğindeki tazminatlar talep edilemeyeceği ve bu halde taraflar ancak verdiklerini geri isteyebileceklerinden davacının devrettiği arsa payının dava tarihi itibariyle mahalli piyasa rayiçleriyle bedeli hesaplattırılıp hüküm altına alınması, sözleşmenin tüm paydaşların katılımı ile imzalanmış olup geçerli olduğunun saptanması halinde davanın şimdiki gibi sonuçlandırılması gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün davalı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 12.02.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.