5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2342 Esas 2020/18253 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2342
Karar No: 2020/18253
Karar Tarihi: 08.12.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2342 Esas 2020/18253 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın işyerinde ve ikametinde farklı markalarda 751 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirilmiş, sanığın suçu açıkça ikrar etmesine rağmen elde edilen delillerin yasak delil vasfında olması sebebiyle beraat ettiği anlatılmaktadır. Ancak bu beraat kararı zincirleme suç nedeniyle verilmesi gereken bir mahkumiyet kararına dönüştürülmelidir. Ayrıca sanığın mahkumiyetine yönelik hükümlerin incelenmesinde, bazı kanun maddeleri sanık lehine düzenlemeler içermektedir.
Özellikle 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenleme sanık lehinedir. Ayrıca 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarmca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulaması da sanık lehine bir durumdur. Ancak bu düzenlemelerin uygulanma koşullarının araştırılması gerekmektedir. Kararda ayrıca, gerekçeli kararın suç tarihlerinin yanlış yazılmış olması da yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi         2020/2342 E.  ,  2020/18253 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    I-)Sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
    Sanığın işyerinde ve ikametinde farklı markalarda toplam 751 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirildiği olayda, sanığın üzerine atılı suçu açıkça ikrar etmesi karşısında, sanığın sübut bulan suçtan dolayı zincirleme suç kapsamında mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken elde edilen delillerin yasak delil vasfında olması sebebiyle beraatine karar verilmesi,
    II) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Hükümlerden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarmca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2- Gerekçeli kararın başlığında suç tarihlerinin "08/10/2013, 03/11/2013, 13/1/2013" olarak yazılması yerine 16/06/2013 olarak yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde, görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 08/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.