11. Hukuk Dairesi 2016/12707 E. , 2017/7056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2015 tarih ve 2014/1083-2015/897 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı Banka’dan kredi kullandığını, kredinin erken kapatılması sırasında müvekkilinden haksız olarak 39.496,44 TL erken ödeme cezası adı altında ücret tahsil edildiğini, müvekkilinden haksız ve mesnetsiz olarak erken ödeme cezası adı altında alınan ücretin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek 39.496,44 TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında 31.01.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme gereğince davacının ticari kredi kullandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 36/6. maddesinde borcun tamamının vadeden önce kapatılması halinde davacının ödeme tarihindeki kalan anaparanın %9’u oranında erken ödeme cezası ödeyeceğine dair düzenleme yer aldığını, davacıdan alınan erken ödeme cezasının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından kullanılan 31.01.2008 tarihli kredinin ticari kredi niteliğinde olduğu, ticari kredinin erken kapatılması sebebiyle davalı bankaca alınan erken ödeme cezası oranının emsal bankaların kapatma tarihindeki oranları ve MK’nın 2. maddesi dikkate alındığında %4 oranında hakkaniyete uygun olacağı, buna göre davacıdan 17.281,10 TL’nin fazladan tahsil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 17.281,10 TL’nin 28.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, erken ödeme cezası adı altında tahsil edilen tutarın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, diğer bankaların benzer krediler için uyguladığı emsal oranlar gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. TTK"nın 22. (6102 Sayılı TTK"nın 20.) maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. Davalı banka tacir olup dava konusu kredi davalının ticari işletmesiyle ilgili işlemlerindendir. Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen ticari nitelikli Genel Kredi Sözleşmesi"nden kaynaklı olup, davacının da tacir oluşu göz önüne alındığında basiretli bir tacire uygun davranış sergilemesi gerektiği, bu durumda tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırılmış oldukları ve sözleşmede açıkça belirtilen erken ödeme cezası oranının kredinin erken kapatılması nedeniyle davalı bankanın maliyet kaybını gidermeye yönelik olduğu, bu oranın sonradan doldurulduğu yönünde dosyada mevcut bir delilin de olmadığı gözetildiğinde sözleşmede öngörülen %9 oranının taraflar için bağlayıcı olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 31.01.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nde erken ödeme cezasının %9 olarak kararlaştırıldığı, davacının ticari işletmesi için bu krediyi kullandığı ve kredinin erken ödenmesi üzerine davalı bankanın davacıdan %7,11 oranında erken ödeme cezası tahsil ettiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.