Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8623 Esas 2017/7053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8623
Karar No: 2017/7053
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8623 Esas 2017/7053 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/8623 E.  ,  2017/7053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Hasımsız olarak görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/01/2016 tarih ve 2015/823-2016/25 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili Banka’ya tahsil cirosu ile devredilen 30/10/2015 vade tarihli 2.700,00 TL meblağlı bononun zayi olduğunu ileri sürerek zayi nedeniyle bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; senedin alacaklısının veya hamilinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı olduğu, davacının senedin alacaklısı veya hamili olmadığı, gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının meşru hamil olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, davacı bankanın iptali istenen bonoyu tahsil cirosu ile devraldığı ve vekil hamil sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tahsil cirosu, senedin bedelinin tahsili ile buna bağlı hakları koruyucu işlemleri yapmaya yönelik temsil yetkisinin kıymetli evraka özgü bir görünüş şekli olduğundan, vekil hamil konumundaki bankanın üçüncü şahıs elindeki senedin iadesini talebe veya zayi nedeniyle iptalini istemeye hakkı vardır. Bu durumda, mahkemece, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek, işin esasına girilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.