8. Hukuk Dairesi 2009/6354 E. , 2010/2295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı ve Katılma Alacağı
... ile... aralarındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair Denizli 2. Aile Mahkemesinden verilen 15.07.2008 gün ve 642/580 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.10.2009 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ...geldi. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, eksik hususların ikmali için 06.10.2009 tarihinde dosyanın mahalline geri çevrilmesini takiben eksik hususlar ikmal edilmiş olmakla dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan İzmir’deki 13996 ada 7 parseldeki 7 numaralı bağımsız bölüm ile Denizli’deki 431 ada 27 parseldeki 11 numaralı bağımsız bölümlerin vekil edeninin çalışması karşılığı elde ettiği gelir ve babasından kalan miras malı ile edinildiğini, davalının alımlarda bir katkısı olmadığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş, her iki taşınmaz için toplam 80.000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.5.2008 tarihli harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile talep miktarını 102.500 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, vekil edeninin çalışmasına davacının engel olduğunu, taşınmazların vekil edeninin babasından kalan taşınmaz ile ziynet eşyalarının satışından elde edilen paralar ile alındığını, davacının bir katkısının bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne, 102.500 TL.nin 80.000 TL.sinin dava tarihinden itibaren, 22.500 TL.sinin ise ıslah tarihi olan 26.5.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 1.8.1974 tarihinde evlenmişler, 17.10.2003 tarihinde ...’nin açtığı dava sonunda boşanmışlar ve karar 17.1.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM. m. 170) 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK. m. 218-241) geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlardan İzmir’de 13996 ada 7 parsel üzerinde bulunan binanın 7 numaralı bağımsız bölümü 3.2.2002 tarihinde üçüncü kişiden haricen alınmış ve 30.1.2003 tarihinde davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Denizli’de 431 ada 27 parsel üzerinde bulunan binanın 11 numaralı bağımsız bölümü ise 18.9.1992 tarihinde üçüncü kişiden satın alınarak davacı ... adına tapuda tescil edilmiş ve 6.11.2002 tarihinde tapuda satış ile davalı ... adına devredilmiştir.Her iki taşınmaz bakımından da ... adına satın alınma tarihleri itibarıyla taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesi, dosya kapsamı ve HUMK.nun 76. maddesi karşısında davacının, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazlarla ilgili değer artış payı ve katılma alacağı isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. (TMK. m 227, 231).
Denizli’de bulunan mesken niteliğindeki 11 numaralı bağımsız bölümün 18.9.1992 tarihinde davacı ... adına tapuda kayıtlı iken toplanan deliller ve alınan beyanlara göre konutu terk ettiği anlaşılan davalı ...’nin eve dönmesi ve barışma amacı ile 6.11.2002 tarihinde davacı tarafından davalıya tapuda devredildiği açıktır. Bu durumda dava konusu 11
numaralı meskenin davacı koca tarafından eşi ...’ye bağışlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bağışlamadan dönme koşullarının gerçekleştiği de iddia edilmemiştir. Bağıştan dönme konusunda yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir dava ve istek de bulunmamaktadır. Bağışlama sebebiyle 11 numaralı meskenin kadının kişisel malı olduğunun dikkate alınması gerekir. Kişisel mal üzerinde kocanın değer artış payı veya katılma alacağı talebinde bulunma imkanı olmadığına göre davacının isteğinin bu taşınmaz bakımından tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu mesken bakımından da kabule karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
İzmir’de bulunan mesken niteliğindeki 7 numaralı bağımsız bölüme gelince; dosya muhtevası ve toplanan deliller karşısında bu meskenin edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 30.1.2003 tarihinde davacı kocanın çalışması karşılığında elde ettiği gelirle davalı adına alımında davacı veya davalının kişisel malları veya gelirlerinin kullanılmadığı, başka bir anlatımla her iki tarafın da değer artış payı alacaklarının olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının çalışması karşılığında elde ettikleri gelirle alındığı anlaşılan bu mesken TMK.nun 219/1 ve 222. maddeleri karşısında edinilmiş mal olarak kabul edilmelidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi bakımından taraflardan birinin çalışmamasının katılma alacağı bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Davacının edinilmiş mal sayılan bu mesken üzerinde katılma alacağı bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmede, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK. m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. m. 219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. m. 231) yarısı üzerinde davacının katılma alacağının bulunduğunun gözetilmesi gerekir (TMK. m .236/1).
Somut olayda mahkemece, 18.4.2008 tarihli bilirkişi raporundaki olaya uygun ve hüküm vermeye yeterli görülen açıklamalar dikkate alınmaksızın hukuki dayanağı bulunmayan yazılı gerekçelerle İzmir’deki bu meskenle ilgili davacı tarafın 76.900 TL. alacağı olduğunun kabul edilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan katılma alacağında karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihi veya ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru değildir. (TMK.m 235/1, 239/son). Bu açıklamalar karşısında mahkemece yapılacak iş; 27.05.2008 tarihli yargılama oturumunda davacı vekili tarafından karar tarihine en yakın değerin tespit edilmesine gerek olmadığı ve belirlenen değere göre karar verilmesi istenildiğine, İzmir’deki taşınmazla ilgili katılma alacağını 50.000 TL. olarak belirleyen 18.4.2008 tarihli bilirkişi raporuna da bir itirazda bulunulmadığına göre kazanılmış haklar da gözetilerek İzmir’deki meskenin değerinin 100.000 TL mesken üzerinde davacının katılma alacağının ise bu değerin yarısı olan 50.000 TL olduğunun kabul edilmesi, bu değere göre davacının katılma alacağı isteğinin kabulüne karar vermek olmalıdır. Bu değere karar tarihinden itibaren faize hükmedilebileceği de dikkate alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 625,00 TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine,1.383,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.