Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2- Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Keşideci ile aval verenler hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, aval verenlerden borçlu A.T..A."ün, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiğini iddia ederek icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. 
Başvuru, bu hali ile İİK."nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanunun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir.
Takibin kesinleşmesinden sonra dosyanın yenilendiği 24.02.2006 tarihi ile takipsizlik nedeniyle düşen dosyanın yenilenmesinin talep edildiği 23.02.2010 tarihi arasında şikayetçi borçlu yönünden TTK"nun 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmaktadır. İcra takibinin diğer borçlusu hakkında yapılan zamanaşımını kesen işlemlerin, şikayetçi borçlu yönünden hüküm ifade etmesi de mümkün olmadığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken aksine düşünceyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.