Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6908 Esas 2021/923 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6908
Karar No: 2021/923
Karar Tarihi: 04.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6908 Esas 2021/923 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6908 E.  ,  2021/923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; karı koca olduklarını, 22/11/2012 - 21/02/2014 tarihleri arasında davalı şirkette bulunan kümeslerden birinde sorumlu olarak gece gündüz tavuk bakımı işinde çalıştıklarını, iş akitlerine davalı tarafından son verildiğini beyan ederek, kıdem tazminatı, mesai ücreti, izin tazminatı ile sair hak ve alacaklarının işverenden tahsilini istemişlerdir.
    Davalı; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı ... açısından 1.971,12 TL fazla çalışma ücretinin, davacı ... açısından 1.971,34 TL fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline, kıdem tazminatı, hafta sonu çalışma alacağı, yılık izin ücreti alacağı ve dini-ulusal bayram alacak taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kısa kararda kadın yerine koca hakkında hüküm kurulmasının maddi hata olması nedeniyle her zaman mahallinde düzeltilebilir olması, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Uyuşmazlık, dava konusu alacakların Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkindir.
    4857 sayılı İş Kanunu ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereği kural olarak iş sözleşmesi gereği çalışan işçi ile iş veren arasındaki uyuşmazlıklarda İş Mahkemesi görevlidir. Ne var ki 4857 Sayılı İş Kanunu 4. maddesinin 6. bendinde 50"den az işçi çalıştıran Tarım ve Orman İşlerinin yapıldığı iş yerlerinde ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Somut olayda da davalı işyerinde 50’den az işçi çalıştırıldığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olduğundan (6100 sayılı HMK m. 33) iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, TBK’nda yer alan hizmet akdinden kaynaklı işçilik alacakları isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece; davacıların hizmet akdinin kim tarafından feshedildiği, feshin haklı olup olmadığı belirlendikten sonra, kıdem tazminatı isteğine yönelik taleplerinin TBK’nun 435 ve devamı maddelerinde yer alan haksız fesih tazminatı olduğu kabul edilerek, bu tazminata hak kazanıp kazanmadıkları her bir davacı yönünden ayrı ayrı değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bu taleplerinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.