Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10139 Esas 2016/11328 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10139
Karar No: 2016/11328
Karar Tarihi: 17.11.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10139 Esas 2016/11328 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/10139 E.  ,  2016/11328 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 07/11/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı İdare, dava dışı polis memurlarının davalılardan ..."un haksız eylemi neticesinde yaralandığını, Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu"nun 20/06/2012 tarihli kararıyla dava dışı polis memurlarına nakdi tazminat ödemesi yapıldığını belirterek, bedelin ödeme tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
    Davalılardan ... davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, olay tarihinde geçerli gösterge ve katsayılar esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davaya konu olay ile ilgili, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/323 esas ve 2011/913 karar sayılı ilamında; davalılardan ..."un "" taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma"" suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 29/12/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ""....23.242,52 TL"lik tazminatın ödeme tarihi olan 20/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine"" kararı verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir."
    Dava dilekçesinde tazminatın, davalılar ... ve ..."den tahsili talep edilmiş, ancak müştereken ve müteselsilen tahsil isteminde bulunulmamıştır. Mahkemece, karar başlığında her iki davalının adına yer verilmiş olmasına karşın, hüküm fıkrasında; dava tek davalıya yöneltilmiş gibi “davalıdan alınarak” şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece verilen kararın hüküm fıkrasından hangi davalının tazminatla sorumlu tutulduğu anlaşılmamaktadır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.


    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.