12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/7600 Karar No: 2018/1311 Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7600 Esas 2018/1311 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, tazminat talebiyle açılan bir davada, tutukluluk süresinin makul olup olmadığına dair karara odaklanmaktadır. Davacıya atfedilen suçun ciddi ve ağır olduğu, dosyanın karmaşıklık düzeyinin yüksek olduğu ve tutukluluk süresinin makul olduğu yönünde karar verilmiştir. Ancak, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi hatalı bulunarak, hüküm bozulmuştur. 5271 sayılı CMK'nın 141/1-d maddesi dikkate alınarak, kanuna uygun olarak tutuklanan ancak makul sürede yargılama yapılmayan kişilerin tazminat isteyebileceği belirtilmiştir. Kararın temelinde, tutukluluk süresinin değerlendirilmesinde davanın kapsamı, dosyadaki delillerin çokluğu, sanıklara yüklenen suçların sayısı ve niteliği ile sanık sayısı gibi durumların dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Hükmün bozulması, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak gerçekleştirilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2017/7600 E. , 2018/1311 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5271 sayılı CMK"nın 141/1-d maddesinde, Kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat isteyebileceği vurgulanmakla birlikte, tutukluluk süresinin makul olup olmadığının tespitinde, davanın kapsamı, dosyadaki delillerin çokluğu, sanıklara yüklenen suçların sayısı ve niteliği ile sanık sayısı gibi durumların dikkate alınması gerekmektedir. AİHM"in de davanın karmaşık olması durumunun tutukluluk süresinin makul olup olmadığının değerlendirmesinde dikkate aldığı, özellikle organize suçlar bakımından ve ayrıca olayın istisnai koşullarının, karmaşıklığının, başvurucunun kovuşturulmasına neden olan eylemin ağırlığının, başvurucunun kaçma ihtimalinin de AİHM tarafından dikkate alındığı görülmektedir. Somut olayda davacıya (sanığa) atfedilen suçun ciddi ve ağır olduğu, atılı suça ilişkin olarak yapılan yargılamadaki, delillerin sayı ve niteliği, yargılanan eylemlerin sayısı, sanık sayısı ve eylemlerin niteliğinden hareketle dosyanın karmaşıklık düzeyi dikkate alındığında, tutukluluk süresinin makul olduğundan mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.