4. Ceza Dairesi 2013/38718 E. , 2015/479 K.
"İçtihat Metni"İşyeri dokunulmazlığının ihlâli suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2, 38/2 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 50/1-b maddesi gereğince cezasının mağdurun uğradığı zararın tazmini suretiyle tamamen giderilmesi yaptırımına çevrilmesine dair, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2008 tarihli ve 2007/38 esas, 2008/33 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/11/2013 gün ve 347808 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-b maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının mağdurun uğradığı zararın tazmini suretiyle tamamen giderilmesi yaptırımına çevrilebilmesi için, suç nedeniyle oluşmuş hesaplanabilir maddî bir zararın bulunması gerektiği, somut olayda mağdurun maddî zararının hırsızlık ve mala zarar verme suçları nedeniyle oluştuğu, işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçu nedeniyle oluşmuş hesaplanabilir maddî bir zararın bulunmadığı, bu nedenle işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçu bakımından verilen kısa süreli hapis cezasının, mağdurun uğradığı zararın tazmini suretiyle tamamen giderilmesi yaptırımına çevrilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık .... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2008 tarihli kararıyla, hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve TCK’nın 50/1-b maddesi uyarınca cezasının mağdurun uğradığı zararın tazmini tedbirine çevrilmesine karar verildiği, yoklukta verilen kararın bu sanık yönünden temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda zarar tazmininin mümkün olmadığı gerekçesiyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/1-b maddesi uyarınca zararın tazmini tedbirine çevrilmesinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” gereğince, sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar, suç ve ceza politikası gereğince kanun koyucunun benimsediği bir cezalandırma ve infaz yöntemidir. Amacı; kişiye, işlediği suçun niteliği, cezasının azlığı ya da yaşı nedeniyle bir kısım özel imkânlar sunarak, ıslahı ve topluma kazandırılması açısından bir yandan sanığı, diğer yandan da mağduru ve toplumu korumaktır.
Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre cezanın kişiselleştirilmesidir. Hâkim, kısa süreli hapis cezasının, hapis cezası olarak infaz edilmesi yerine, cezayı kişiselleştirerek daha etkili, caydırıcı ve ıslah edici olduğu kanaati ile cezayı seçenek yaptırıma çevirmektedir.
5237 sayılı Yasanın 50. maddesinin 1. fıkrasında kısa süreli hapis cezası yerine uygulanabilecek seçenek yaptırımlar altı bent halinde düzenlenmiştir.
(b) bendindeki düzenleme; “Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,” çevrilebilir, şeklindedir.
TCK’nın 50/1-b maddesinde yer verilen zararın giderilmesi seçenek tedbirinin uygulanabilmesi için, işlenen suçun somut zarar doğurmaya elverişli olması gerekmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.11.2013 tarih ve 2012/2-1381 esas, 2013/452 sayılı kararında da belirtildiği üzere, konut dokunulmazlığını ihlal suçunda suçla oluşan birey ya da kamu zararı bulunmamaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verilmiş ve bu ceza TCK’nın 50/1-b maddesi uyarınca mağdurun uğradığı zararın tazmini tedbirine çevrilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına göre, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda giderilmesi gereken somut bir zarar bulunmamasına karşın, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının zararın giderilmesi seçenek tedbirine çevrilmesi hukuka aykırıdır.
Ancak, kanun yararına bozma yoluna başvurulabilmesi için hukuka aykırılığın başka bir yolla giderilmesi imkanının bulunmaması gereklidir. Hukuka aykırılığın olağan kanun yolları ile denetlenip giderilmesi imkanının bulunması durumunda kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacaktır.
5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 7. fıkrasında, “Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir.” hükmü düzenlenmiş, İnfaz Tüzüğünün 51/7. maddesinde de aynı düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut olayda işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda giderilmesi gereken somut bir zararın bulunmaması, seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi olarak kabul edileceğinden, infaz sırasında Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkemesinden tedbirin değiştirilmesi istenerek, hukuka aykırılığın TCK"nın 50/7 ve İnfaz Kanunu’nun 98 ve 101. maddeleri uyarınca giderilebilmesi imkanı bulunmaktadır. Bu nedenle kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 08/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.