Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1253
Karar No: 2021/1035
Karar Tarihi: 18.02.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1253 Esas 2021/1035 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/1253 E.  ,  2021/1035 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07/01/2009 gününde verilen dilekçe ile tenkis, ıslahla davalıların birlikte hareket ettikleri iddiası ile mirasta denkleştirme ve istihkak nedenine dayalı alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen 10/09/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tenkis, ıslahla davalıların birlikte hareket ettikleri iddiası ile mirasta denkleştirme ve istihkak nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davacıların ve davalı ...’un mirasbırakanı ...’ın 24/01/2008 tarihinde vefat ettiğini, davalı ...’un, diğer davalı ...’un eşi olduğunu, mirasbırakan ...’ın hesaplarından paraların çekildiği tarihte davalı ...’in ... İlçesi Şube Müdürü olduğunu, murisin hesaplarında hukuka aykırı işlemler olduğunu, davalıların birlikte hareket ederek hileli işlemleri ile mirasbırakanı ve mirasçılarını aldatmak sureti ile murisin hesaplarından para çektiklerini ve bu paraların davalıların hesaplarına aktarıldığını, murisin Şeker Bank ... Şubesinde bulunan parasının ev alma bahanesi ile davalı ...’un hesabına aktarıldığını, diğer davalının ise murisin hesaplarını gizlediğini ve talimatlar ile üzerine geçirdiğini, bu nedenlerle ... Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, Medeni Kanun ve yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre ölümden geriye doğru 1 yıl içerisinde yapılmış ise mutlak tenkise tabi olduğunu, murisin vefat ettiğinde 76 yaşında olduğu, yaşlanmaya bağlı bunamasının bulunduğunu, davalıların birlikte hareket ederek mirastan mal kaçırmak amacıyla mirasbırakanın hasta ve zor durumundan yararlanmak sureti ile murisin hesaplarından para çekerek kendi hesaplarına aktardıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların hisseleri oranında tenkisi ile şimdilik 100.000,00TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.
    Davacılar vekili 03/02/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, her ne kadar dava dilekçesinde tenkis olarak nitelendirmiş iseler de, aslında davalarının mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu tasarrufların mutlak butlanla sakıt olması sebebiyle iptali ile yapılan usulsüz işlemler sonucunda davalıların kendi lehlerine gerçekleştirdikleri haksız kazanımlarından miras hisselerine göre müvekkillerine düşecek paranın davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar vekili ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunmuş, saklı payı aşan kısım bulunmadığından tenkis davasının reddi gerektiğini, davalı ... üzerinde para kalmadığını, davalı ...’in mirasbırakanın yazılı talimatlarına göre işlem yaptığını, usulsüz ve hukuka aykırı işlemlerinin bulunmadığını, paranın murise geri verildiğini, reeskont faizi istenemeyeceğini beyanla davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1- Mirasçılar murisin malvarlığı içerisinde bulunan hak ve malları hakkı olmadan elinde bulunduran kişilere karşı bunları geri alabilmek amacıyla dava açabilirler. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 637. maddesinde “Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mirasçı sıfatını taşıyanlar murisin terekesini elinde bulunduran herkese karşı bu davayı yöneltebilirler. Türk Medeni Kanununun 638. maddesinde, miras sebebiyle istihkak davasının kabulü hâlinde, tereke veya terekeye dahil malın, davacıya zilyetliğe ilişkin hükümler uyarınca verileceği; 639. maddesinde ise, iyiniyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğu düzenlenmiştir.
    Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için, terekeye geri vermekle yükümlüdürler (Türk Medeni Kanununun 669. maddesi). Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır.
    Somut olayda, kendisine kazandırma yapılan davalı ... yasal mirasçıdır ancak davalı ... yasal mirasçı değildir. Ayrı ayrı düşünüldüğünde, davalı ...’a yapılan kazandırma mirasta denkleştirme hükümlerine tabi olup davalı ...’e yapılan kazandırma ise, mirasta istihkak hükümlerine tabidir. Ancak davalıların karı koca oldukları, birden fazla banka işleminin bir
    kısmının davalı ... bir kısmının davalı ... tarafından gerçekleştirildiği, davalı ... tarafından çekilen paranın davalı ...’e gönderildiği dolayısıyla zincirleme işlemlerin davalılar tarafından birlikte yapıldığı, davacının iddiasının da davalıların birlikte hareket ettikleri yönünde olduğu dikkate alındığında davalıların birlikte sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davadaki taleplerin miktar itibari ile tamamı kabul edilmediğinden davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken kabulüne karar verilmesi ve hüküm altına alınan alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekirken reeskont faizi yürütülmesi doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 1 numaralı maddesinde “davanın” kelimesinden sonra gelmek üzere “kısmen” yazılmak ve “reeskont” kelimesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “yasal” yazılmak sureti ile düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,18/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi