3. Hukuk Dairesi 2013/19898 E. , 2014/3919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2011/789-2013/407
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkillerinin babası olduğunu, davalının çocuklarına bugüne kadar hiçbir yardımı bulunmadığını, davalının 2010 yılında müvekkilleri ile görüşüp davalıya ait evlere oturabileceklerini, zaten bu evleri davacılara vereceğini söylediğini, bunun üzerine davacıların belirtilen dairelere oturduklarını, dairelere masraf yaptıklarını, davalının daha sonra davacıları evden çıkarttığını, davacıların davalının davranışları, babalık görevini yapmaması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, davacı M.. için 9.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat, davacı Zeynep için 10.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının babalık görevlerini yerine getirdiğini, davacıların her birinin, müvekkiline ait dairelerde kira ödemeden en az iki yıl süre ile oturduklarını, davacı M.."nın yapmış olduğu masrafın belirttiği miktarda olmadığını, dairelerin davcılara verileceğine dair bir vaat sözkonusu olmadığını, davacıların müvekkilinden dairelerin mülkiyetini istediğini, müvekkilinin baba olarak böyle bir yükümlülüğü olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; tanık beyanları ve bilirkişi raporu kapsamına göre davacıların davalıya ait daireye sebepsiz zenginleşme teşkil edecek masraflar yaptıkları, bu masrafların halen mevcut olduğu, davacıların kullanma süreleri ile birlikte yıpranma payına göre toplam 7.980,00 TL"lik masraf yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 7.980,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yasal şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı tarafın temyiz itirazları incelendiğinde;
TMK. nun 6. maddesine göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Bu kural, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190/1 maddesinde; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” şeklinde tekrarlanarak vurgulanmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı taraf tanığı L..; davalının Çekmeköy"deki evi oğlu M.."ya verdiğini, M.."nın evi tamir ettirdiğini, davacının daha sonra evi sattığını beyan etmiş, diğer tanık Kemal ise, davacı M.."nın eve tadilat ve tamirat yaptırdığını, 6000 TL"nin üzerinden malzeme alınarak çatı dahil masraf yapıldığını beyan etmiştir. Keşif esnasında dinlenen davalı tanığı Pamuk, davacının bu ev için masraf yapmadığını duyduğunu belirtmiş, diğer davalı tanığı Ş... ise davacının ne gibi masraflar yaptığına ilişkin bir beyanda bulunmamıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından yapıldığı beyan edilen işlerin maliyeti tespit edilmiştir, Tanık beyanlarından ve dosya içerisindeki belgelerden davacı tarafından yapılan işler tespit edilememektedir. Davacı tanığı Kemal 6.000 TL üzerinde malzeme alınarak çatı dahil masraf yapıldığını belirtmiş ise de hangi işlerin yapıldığı belli değildir.
Davacı tarafın yaptığı masraflar tam tespit edilmeden davacı tarafın beyanı üzerine hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.