
Esas No: 2017/19335
Karar No: 2019/2222
Karar Tarihi: 14.03.2019
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/19335 Esas 2019/2222 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında: TCK"nin 157/1, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında: TCK"nin 157/1, 52/2-4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanıkların, kızı ile birlikte pazarda gezen katılanın yanına yaklaşarak, hayır yapmak istediklerini belirtip önce 1200 TL para verdikleri, daha sonra okutup 2.500 TL olarak getireceklerini söyleyerek verdikleri parayı geri alıp götürerek tekrar 2.500 TL olarak getirdikleri, katılana tekrardan 2500 TL"yi hocaya okutarak 3500 TL olarak geri getirmek için duanın kabul olması için bileziklerini istedikleri, bunun üzerine katılanın da yaklaşık değeri 5000 TL olan 3 bileziğini sanıklara verdiği ve sanıkların giderek geri dönmedikleri iddia edildiği somut olayda,
Halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09/05/2017 gün ve 2014/469 Esas, 2017/260 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi ile Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. CD’nin 30/05/2013 tarih ve 2013/8425, 2013/5945 sayılı ilamıyla Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiğinin belirlendiği, görevli mahkemenin belirtildiği merci tayini kararları kesin olup tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağından, yargılamanın Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesince yapılarak, somut olayda eylemin TCK 158/1-a maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken sanıklar hakkında TCK"nın 157/1. maddesinde belirtilen basit dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.