Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplere karşı borçlunun, dayanak bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek her iki takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, düzenlenen bilirkişi raporuna göre, iki takip yönünden de imzaya itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 168/4. maddesi hükmü gereğince, takip dayanağı kambiyo senedindeki imza kendisine ait değil ise, borçlunun, bu yöndeki itirazını beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerekir.
Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü"nün 2009/11562 E. sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 26/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun yukarıda belirtilen maddede öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 19/03/2010 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.
O halde, mahkemece, Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü"nün 2009/11562 E. sayılı takip dosyası yönünden, borçlu tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu da ileri sürülmediğinden, imzaya itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken anılan icra dosyasını da kapsar şekilde yazılı gerekçe ile takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.