11. Hukuk Dairesi 2019/1733 E. , 2020/63 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/11/2017 tarih ve 2017/196 E- 2017/1022 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 31/01/2019 tarih ve 2018/672 E- 2019/142 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ..."in ... İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti."nin kurucu ortaklarından olduğunu, müvekkilinin hisselerini devrettiğini, devre ilişkin ortaklar kurulu kararının Ticaret Sicil Memurluğunca tescil edildiğini, müvekkilinin şirket ile içbir ilişkisinin kalmadığını, tescil işlemi için düzenlenen ortaklar kurulu kararının müvekkilinin yokluğunda hazırlandığını, müvekkilinin artık şirketle hiçbir irtibatı olmadığını, tüm yetkilerinin iptal edildiğinin söylendiğini, diğer ortakların sözlerine itibar ederek müdürlük yetkilerinin iptal olduğunu düşündüğünü, tescil işlemi incelendiğinde müvekkilinin şirket müdürlüğüne ilişkin imza yetkilerinin iptal edilmediğini gördüğünü, söz konusu ortaklar kurulu kararında imzasının bulunmamasının müvekkilinin durumdan haberdar olmadığının ispatı olduğunu, diğer kurucu ortaklar Korhan Mehmet Akın ve Halil Tütüncü"nün de 17/07/2007 tarihinde mevcut hisselerini devrettiklerini, ortaklık yapısının değiştiğini, şirket müdürlüklerinin iptali işleminin 2009 yılına kadar yapılmadığını, yeni hissedarların Kadıköy 6. Noterliği 09/12/2009 tarih ve 28945 yevmiye numarası ile tasdikli ortaklar kurulu kararı ile müdürler Korhan Mehmet Akın, Halil Tütüncü ve müvekkili ..."in müdürlük yetkilerini iptal edip yeni müdür olarak beş yıllığına ..."ı atadıklarını, bu kez 04/01/2011 tarihinde "..."ın 09/12/2009 tarihinde alınan ve 17/12/2009 tarihli 7460 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi"nin 591. sayfasında ilan edilen imza yetkisi kararının iptaline ve daha önceki şirket müdürlerinin imza yetkilerinin süresi dolmadığından aynen geçerli olmasına" şeklinde bir karar aldıklarını, bu kararın 04/08/2011 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunca tescil edilmiş olup Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 09/08/2011 tarih ve 7876 sayılı nüshasının 567. sayfasında da ilan edildiğini, Ticaret Sicil Memurluğunca yapılan bu tescil işleminin hatalı olduğunu, daha önce tescil edilen bir işlemin ancak mahkeme kararı ile iptal edilebileceğini, mahkeme tarafından hüküm altına alınması gereken bir konuda ortaklar kurulu tarafından keyfi bir karar alınamayacağını, bunun kabul edilemez olduğunu, Ticaret Sicil Memurluğunu bu hususu atladığını, tescil işleminin iptal edilmesi ve alınan kararın yok hükmünde sayılması gerektiğini, TTK m.34 gereği İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne ilgili kararı tescil eden işleminin iptali talebi ile yapılan başvuruların reddedildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak alınan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu, iptali istenen tescil edilmiş karardan dolayı davalı şirkette halen müdür olarak görünen müvekkili aleyhine şirket borçları nedeniyle haciz işlemleri uygulandığını, tescil işleminden müvekkilinin doğrudan zarar görmekte olduğunu, tescil işleminin iptalini talepte hukuki yararı bulunduğunu, şirketin tasfiye haline girmesi sebebi ile öncelikle kayıtlarından terkinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini iddia ederek; müvekkili ..."in davalı şirkette 12/12/2005 tarihinden sonra müdür olmadığının tespitine, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarından terkininin durdurulması hususunda tedbir kararı verilmesini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi"nin 09/08/2011 tarih ve 7876 sayılı Gazetesinin 567. sayfasında ilan edilen ortaklar kurulu kararını tesçil eden ... işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun davaya konu olayın cereyan ettiği dönem yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanun çerçevesinde işlem yaptığını, davacının hisse devrine onay verilen ortaklar kurulu kararında müdürlük görevinin sonlandırıldığına ilişkin bir ifade bulunmadığından, davacının müdürlük görevinin sicil kayıtlarında hukuka uygun biçimde devam ettiğini, hisse devrinin doğrudan hisseyi devredenin müdürlüğünün sonlanması sonucunu doğurmadığını, hisseyi devreden kişinin müdürlük görevinden istifa ettiği hususu ilgililerce müdürlüğe bildirilmediği sürece müdürlük görevinin görev süresi sona erene kadar devam edeceğini, hisse devrine onay verilen ortaklar kurulunda davacının müdürlük görevininin sonlandırıldığına dair herhangi bir karar alınmadığını, davacının müdürlük görevinin 09/12/2009 tarihli ortaklar kurulu kararına kadar devam ettiğini, müvekkili sicil müdürlüğünün davacının iptalini istediği 04/11/2011 tarihli ortaklar kurulu kararını iptal kararı olarak değerlendirmediğini, kararda bahsi geçen kişilerin yeniden atandığını değerlendirmek sureti ile tescil işleminin hukuka uygun biçimde yaptığını, davacının müdürlük görevinin sonlandırıldığı 09/12/2009 tarihi ile 04/11/2011 tarihleri arasında şirket müdürü olmadığı sonucuna sicil kayıtlarından ulaşılabileceğini, iptali istenen 04/11/2011 tarihli ortaklar kurulu kararının tescilinde müvekkilinin ilgili mevzuattan kaynaklanan görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, mezkur işlemin tescilinde ihmal veya mevzuata aykırı bir işlemin söz konusu olmadığını, yasal yükümlülüğünü yerine getiren müvekkili müdürlüğe husumet teveccüh edilemeyeceğini, davacının davasını şirkete müdür olarak atanması yönünde karar alan kimselere yöneltmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, süresinde açılmayan davanın reddini talep ettiklerini, davacının uzunca bir süre sessiz kalıp şimdi bu davayı açmasının dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davanın tasfiye halindeki şirket tüzel kişiliğine mi yoksa tasfiye memuru sıfatı ile şahsa mı açıldığının belli olmadığını, dava şahıs olarak müvekkiline karşı açılmış ise davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını, tedbir talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu reddi gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davacının davalı şirketteki müdürlük görevinin 09/12/2009 tarihinde sona erdiği, davalı şirketin 04/01/2011 tarihli kararında davacının isminin geçmemesine rağmen "daha önceki " ibaresinin davacıyı çağrıştırdığı, davacının gıyabında tek taraflı alınmış kararın davacının aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün işbu usül ve yasaya aykırı kararı eksik evrakla sicile tescil ve ilan ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı Tasfiye Halinde Uçar Turizm Tekstil Spor Pazarlama İnş Tic ve San Ltd Şti"ndeki müdürlük görevinin 12/12/2005 tarihinde sona erdiğinin tespiti isteminin reddi ile davacının davalı Tasfiye Halinde Uçar Turizm Tekstil Spor Pazarlama İnş Tic ve San Ltd Şti"ndeki müdürlük görevinin 09/12/2009 tarihinde sona erdiğinin tespitine, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi"nin 09/08/2011 tarih ve 7876 sayılı Gazetesinin 567. sayfasında ilan edilen Uçar Turizm Tekstil Spor Pazarlama İnş Tic ve San Ltd Şti"ne ait "04/01/2011 tarih ve 2011/1 nolu ortaklar kurulu kararının tesciline yönelik " 04/08/2011 tarihli İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün işleminin iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların esasa yönelik istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, ancak ilk derece mahkemesice yargılama giderleri konusunda verilen kararın hatalı olduğundan bu konudaki istinaf sebebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı ... Müdürlüğünün istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, davalı ... İnşaat Tic. Ve San Ltd. Şti. vekilinin esasa dair istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmediğinden reddine; ancak, bu davalının yargılama giderlerine ilişkin istinaf nedeni haklı bulunduğundan, HMK"nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının yargılama giderleri yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı Tasfiye Halinde Uçar Turizm Tekstil Spor Pazarlama İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti"ndeki müdürlük görevinin 12/12/2005 tarihinde sona erdiğinin tespiti isteminin reddi ile davacının davalı Tasfiye Halinde Uçar Turizm Tekstil Spor Pazarlama İnş Tic ve San Ltd Şti"ndeki müdürlük görevinin 09/12/2009 tarihinde sona erdiğinin tespitine, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi"nin 09/08/2011 tarih ve 7876 sayılı Gazetesinin 567. sayfasında ilan edilen Uçar Turizm Tekstil Spor Pazarlama İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti"ne ait "04/01/2011 tarih ve 2011/1 nolu Kadıköy 27. Noterliği"nin 28/07/2011 tarih ve 26497 yevmiye no ile tasdikli ortaklar kurulu kararının tesciline yönelik "04/08/2011 tarihli İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün işleminin iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 06/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.