11. Hukuk Dairesi 2016/3854 E. , 2017/7028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...(...) Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 30/06/2014 gün ve 2011/435 - 2014/286 sayılı kararı bozan Daire"nin 09/11/2015 gün ve 2015/4748 - 2015/11693 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin % 12 hisseli ortağı olduğunu, müvekkilinin bir müddet davalı şirketin müdürlüğünü yaptığını, daha sonrasında azledildiğini, müvekkilince Temmuz 2011 tarihi itibariyle şirket ortaklığından çıkma talebinde bulunulduğunu, bunun üzerine davalı şirketin hakim ortağınca müvekkilinin iş akdinin sonlandırıldığını, müvekkilinin bu aya ilişkin maaşının ödenmediği gibi yıllık izninin de müvekkiline kullandırılmadığını, bu olaylar sonrasında şirket ortakları arasında ihtilafların yaşanmaya başlandığını, davalı şirketin kuruluşundan bu yana kâr dağıtmadığını, şirketin gelir gider durumuna ilişkin müvekkiline bilgi verilmediğini, şirketin yapılması gereken toplantılarının da yapılmadığını, şirket hakim ortağının şirket yönetiminde konumunu kötüye kullandığını, ileri sürerek TTK"nın 551/2. maddesi uyarınca müvekkilinin haklı nedenlere binaen şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini, tasfiye işlemi sonrasında müvekkilinin hissesinin diğer hissedarlar tarafından reel değeri üzerinden satın alınmasına, tasfiye sonrası çıkacak alacağa dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanılmasına, son beş yılın reel karından müvekkilinin hissesine düşen miktarın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiş, 28.08.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle dava dilekçesinde fazlaya dair haklı saklı tutularak 10.000,00 TL üzerinden dava açıldığını alınan bilirkişi raporları uyarınca dava değerini 86.298,56 TL öz sermaye hisse payı, 6.583,77 TL kâr payı alacağı olarak toplam 92.882,33 TL olarak ıslah ettiğini belirtip bu meblağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilince davacının şirket ortaklığından çıkmasına itiraz edilmediğini, davacının ailevi nedenlerle ortaklıktan ayrılmak istediğini, davacının iş akdine haklı sebeplerle devamsızlığı yüzünden son verildiğini, şirket toplantılarının kanunun uygun gördüğü biçimde yapıldığını, davacının faiz talebinin yersiz olduğunu müvekkilinin borcunun kararın kesinleşmesiyle doğması nedeniyle faiz talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına, ortaklıktan çıkmaya izin verilen ortağın bilirkişilerce tespit olunan 86.298,56 TL tasfiye payının davalıdan tahsiline, faiz isteminin reddine, bilirkişilerce tespit olunan 6.583,77 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 07/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.