Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1833 Esas 2017/3147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1833
Karar No: 2017/3147
Karar Tarihi: 04.05.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1833 Esas 2017/3147 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/1833 E.  ,  2017/3147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL




    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 225 ada 39 parsel sayılı 17.973,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edildikten sonra 31.05.2002 tarihinde hükmen ... adına tescil edilmiş, 17.06.2013 tarihinde intikal nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın yarısının kendisine ait olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 225 ada 39 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının babasından intikal ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek taşınmazın yarı hissesinin adına tescilini istemiştir. Taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazın davacının babasına ait olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece açıklanan bu beyanlar göz önünde bulundurulmak sureti ile çekişmeli taşınmazın davacıya intikal şekli açıklığa kavuşturulmamış, davacının davası açıklattırılmamış, davacının hangi hukuki sebebe (taksim, pay satın alma, bağış vb) dayandığı belirlenmemiştir. Bu durum, dava koşulu bakımından önem arz etmektedir. Davalılar tereke karşısında 3. kişi durumundadır. Bu haliyle davacının tek başına 3. kişi durumunda olan davalılara karşı dava açma sıfatı ve yetkisi bulunmamaktadır. Kural olarak; TMK"nın 640/2 ve 702/2. maddelerine göre; miras bırakan Ali Yasak’ın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Murisin terekesi üzerinde mirasçıların TMK"nın 701 ve 702. maddelerine göre belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK"nın 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olduğundan, tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişi durumunda bulunan davalılara karşı dava açmaları zorunludur. Davacı, dava konusu taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Şayet dava konusu taşınmaz, satış, bağış ya da murisin ölümünden sonra yapılan paylaşım ile davacıya kalmış ise, davanın şimdi olduğu haliyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesi de dikkate alınarak yürütülmesi, dava konusu taşınmaz açıklanan yollarla davacıya kalmamış ve terekeye dahil bir taşınmaz ise, davacının üçüncü kişiye karşı tek başına dava açamayacağı düşünülerek davanın dava koşulundan reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu usuli eksiklik yerine getirilmeden yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davalılardan ...’in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
    04.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.