12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/27505 Karar No: 2012/39647
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/27505 Esas 2012/39647 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/27505 E. , 2012/39647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/07/2012 NUMARASI : 2012/38-2012/299
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı, borçlunun, diğer nedenler yanında tebligatların usulüne uygun yapılmadığını belirterek yapılan ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, satış ilanının borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım olacağı, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, Tebligat Kanununun 12 ve 13.maddesi ile tüzüğün 18.maddesine aykırı şekilde, şirket yetkilisinin bulunmadığı veya evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu hususu belirtilmeksizin “daimi çalışan işyeri katibi Atilla Sam imzasına” şerhi ile tebliğ edildiği görülmektedir. Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, satış ilanı borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğinden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.