14. Hukuk Dairesi 2015/6272 E. , 2017/9134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili davacıya ait ... parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı olmadığını belirterek, davalılara ait ... parsel sayılı taşınmazların uygun olanından ... parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı 1103 parsel maliki ... taşınmazında çok sayıda verimli zeytin ağacı bulunduğunu, davalılar ... ve ... maliki oldukları 1382, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlarda zeytin ağaçları, elektrik direği, trafo ve damlama sulama sistemi bulunduğunu, her üç parselin sınırlarının beton direk ve tel çit ile çevrili olduğunu, taşınmazlarından geçit verilmesi halinde çok büyük zarara uğrayacaklarını beyanla davanın reddini savunmuşlardır. 1095 parselin maliklerinden davalılar ... ve ... da davanın reddine karar verilmesini istemişler, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının ... parsel sayılı taşınmazı lehine 01.07.2014 tarihli fen bilirkişisi..."ın düzenlenmiş olduğu rapor ve eki kroki"de kırmızı ile belirtilen 35 no"lu parsel aleyhine batı sınırından 285,85 m2 alanda sonrasında boşluk alanda 41.09m2 alanda ve 1095 numaralı parsel aleyhine 285.85m2 alandan geçit irtifakı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı 1095 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, ... esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır..
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır.
Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3m) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile ... kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artırarak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olayda, davacının ... parsel sayılı taşınmazı yararına geçit kurulan ve kroki ile raporlarda kırmızı renkli 1. güzergah olarak gösterilen 35 ve 1095 parsel sayılı taşınmazlardan kurulan geçit yerinin 35,1095 ve 1103 parsel sayılı taşınmazlar arasında bulunan dereden geçilmesi suretiyle kuruluş olması geçit yerlerinin kesintisiz olarak genel yola bağlanmasını amaçlayan "kesintisizlik ilkesini" zedelediği görülmektedir. Dere yatakları kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir ve bu özelliği itibariyle de kamu malıdır. Kamu malı olan bir yerin, kişinin özel yararlanmasına terki olanaklı değildir. Geçit davalarında amaç yol ihtiyacı içinde bulunan bir taşınmazın genel yola ulaşımını kesintisiz olarak sağlanmaktır. Dere yatağı tapuya tescil edilmiş bir yer de olmadığından kesintisizlik ilkesi ihlal edilmiş olur.
Fen bilirkişisi..."ın 01.07.2014 tarihli raporunda en uygun geçit yeri 1. seçenek olarak gösterilmiş ise de, ziraat mühendisi ..."ın 08.07.2014 tarihli raporunda geçit yeri olarak belirlenen 7 seçenekten yapılan incelemelere göre, mesafe, fiziki şartlar, yapılaşma, tarımsal üretim ve maddi açıdan yapılan değerlendirmeler sonucu en uygun alternatifin 7. seçenek olarak kahverengi renkle gösterilen geçit yeri olduğu kanaat ve görüşü belirtildiği halde mahkemece bu görüşe de itibar edilmediği görülmektedir.
Fen bilirkişi krokisinde 7. alternatif olarak gösterilen ve 41,44 ve 40 parsel sayılı taşınmazlardan geçerek davacının ... parsel sayılı taşınmazını genel yola ulaştıracak alternatif üzerinden geçit hakkı kurulması, komşuluk hukuku ilkelerine ve taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibine daha uygun olup, bu taşınmazların malikleri davaya dahil edilmek suretiyle 7. seçenekteki taşınmazlar üzerinden geçit kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu ve kesintisizlik ilkesini de zedeleyecek şekilde kısmen dere yatağından geçen 1. seçenekten geçit kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.