12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/22684 Karar No: 2012/39633
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22684 Esas 2012/39633 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/22684 E. , 2012/39633 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Edremit İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/06/2012 NUMARASI : 2012/117-2012/240
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklın tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanununun 39. maddesi; "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz." hükmünü içermektedir. Somut olayda şikayetçi borçlu adına gönderilen ödeme emri ve yenileme emrine ilişkin tebligatların, muhatabın iş yerinde bulunmadığından bahisle işçisi F.S.imzasına tebliğ edildiği görülmüştür. Müşteki borçlu adına kendisine tebligat yapılan F.S..icra takibinin diğer borçlusu olduğundan aralarında çıkar çatışması bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle tebliğ işlemleri, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 39. Maddesine aykırı olduğundan, usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” . Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Öte yandan, muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kabul edilerek 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilmesi ve buna göre İİK.nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal sürede olan imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.