3. Hukuk Dairesi 2014/2406 E. , 2014/3896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MENEMEN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2010/642-2011/731
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı hakkında tahakkuk ettirilen enerji bedeli ve kaçak kullanım bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalılardan B.. E..’un yargılandığı ceza davası içeriğinden davaya konu aboneliğin bulunduğu şantiyede kaçak elektrik kullanımı olmadığı gerekçesiyle ispatlanmayan davanın reddine ilişkin verilen karar, 19.Hukuk Dairesinin 26.05.2010 tarih ve 2009/10378 E.-2010/6414 K.sayılı kararı ile “…BK.nun 53.maddesinin açık hükmü karşısında bu kararlar hukuk hakiminin bağlı olmayacağı ve aboneliğin davacı kooperatif adına olduğu da gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına mahkemece uyulmuş, davacı vekilinin yargılamadaki imzalı beyanı ile talebinin kaçak kullanıma dair olduğu, kaçak elektrik kullanıldığı ve uğradığı zararı ispat yükünün davacıda olduğu, bilirkişi raporuna göre davalının kaçak elektrik tüketimi yapmadığının belirlendiği, kaçak elektrik tutanağı, tespit tutanağı, abone dosyası gibi delillerin davacının tek taraflı olarak düzenlediği belgeler olup, davalı kooperatif yetkililerinin imzasını içermediğinden ve davalı tarafça kabul edilmediğinden, bu belgenin kaçak elektrik kullanıldığını kabule yeterli olmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/a maddesi hükmü gereğince; “Dağıtım sistemine, sayaçlara ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması, hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi, kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, 30.10.2002 tarihli tutanakla davalı abonenin "sayaç tansiyon köprülerinin 2 adedini düşürerek sayacın tam ölçü yazmasına mani olunduğu" tespit edilmiştir.
Davacı kurum elemanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi ispat edilemediğine göre, davalının eylemi yönetmeliğe göre kaçak elektrik tüketimini oluşturduğu halde yazılı gerekçe ve aksi yönde görüş bildiren bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, dava dilekçesinde, takip talebinde ve bilirkişi raporuna itiraza ilişkin 12.07.2011 tarihli dilekçede talebin “davalının kullanmış olduğu enerji bedeli ve kaçak kullanım bedelinin tahsiline ilişkin olduğu” açıklanmasına rağmen davacı vekilinin yargılamanın 14.04.2011 tarihli celsesindeki “talebin yalnızca kaçak kullanım bedeli” olduğuna dair yanılgılı beyanı esas alınarak hüküm tesis edilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve yönetmelik hükümleri gereği yayınlanan usul ve esaslara göre davacının talep edebileceği tutarın tespiti konusunda başka bir uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.