13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/18870 Karar No: 2018/9580 Karar Tarihi: 25.06.2018
Hırsızlık - suç eşyasının satın alınması veya kabl edilmesi - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/18870 Esas 2018/9580 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında sanık mahkum edildi. Sanık temyiz başvurusunda bulundu ancak başvurusu reddedildi. Hırsızlık suçuna konu olan eşyanın önemi ve değeri ayrıca meydana gelen zararın ağırlığı göz önünde bulundurulmadan TCK'nın 61. maddesi uyarınca belirlenen temel ceza alt sınırından uzaklaştırılmamıştı. Bu durum, katılanın temsil edildiği halde vekalet ücretine hükmedilmemesi gibi bazı hükümlerin bozulmasına neden oldu. Kanun Maddeleri: 1412 Sayılı CMUK'nun 310/1. ve 317. maddeleri, TCK'nın 61. maddesi, 5320 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
13. Ceza Dairesi 2016/18870 E. , 2018/9580 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabl edilmesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanığın yüzüne karşı verilen hükmü 1412 Sayılı CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 17.12.2014 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin aynı kanunun 317.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanık ... ve katılan ...’ın temyizine gelince ise; Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılan ...’ın kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında; katılan vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "Katılan ...’ın kendisini vekili vasıtası ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.500 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılana verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.