Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından A.İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, örnek 10 ödeme emri 26.01.2012 tarihinde tebliğ edilen borçlu A. İnş San ve Tic Ltd. Şti icra mahkemesine 06.02.2012 tarihli başvurusunda takip dayanağı çekteki ve ödeme emrindeki borçlu şirketin kendileri ile aynı ünvana sahip başka bir şirket olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte her türlü itiraz ve şikayetlerin 5 gün içerisinde ilgili icra mahkemesine yapılması gerekli görüldüğünden başvurunun yasal süre içerisinde açılmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiştir.            
İİK"nun 168 maddesi hükmüne göre; borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren borca itirazını 5 günlük süre içerisinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmelidir. Bu hak düşürücü süre takip talebinde yer alan ve kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu için geçerlidir.
Somut olayda ise başvuranın takibin tarafı ve takip dayanağı senedin borçlusu olmadığı, ödeme emrinde yer alan borçlu şirket ile ünvan benzerlikleri olduğu, bu şekilde borçlu sıfatını haiz olmadığı halde kendisine ödeme emri tebliğ edildiğini ileri süren takip dışı bir kişi olduğu iddiası bulunmaktadır. Başvuranın bu husustaki şikayeti ise 5 günlük hak düşürücü süreye bağlı olmayıp şikayete konu işlemin kamu düzenine ve yasaya aykırılık oluşturması nedeni ile süresiz şikayete tabidir.
O halde mahkemece;  icra mahkemesine itirazda bulunan A.....İnş.San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin takip borçlusu  A.....İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarında isim benzerliği olup olmadığı, asıl takip borçlusu olup olmadığının yöntemince tespit olunarak iddianın doğruluğunun belirlenmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile  yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK"nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ  : Şikayetçi temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.