Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu, alacaklı tarafından hakkında başlatılan icra takibinde SGK"dan aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulduğunu belirterek, haczin kaldırılmasını ve yapılan kesintilerin tarafına iadesini talep etmiş, mahkemece; şikayetin kabulüne, şikayetçinin SGK"dan aldığı emekli maaşı üzerine konulan haczin 5838 sayılı yasanın 32. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93/1. maddesi uyarınca kaldırılmasına, şikayet tarihinden önce yapılan kesintilerin iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, Emekli Sandığından alınmakta olan emekli maaşlarını da kapsar. Bu maddeye, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesiyle “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir” ibareleri eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü borçlunun önceden muvafakatinin bulunması halinde gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir. Dolayısıyla, İİK.nun 83/a maddesindeki genel kuralın aksine, “takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile” borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Somut olayda şikayetçi borçlu, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde 05.03.2012 tarihinde icra dairesine gelerek borç ödeme taahhüdünde bulunmuş, taksitlerden birini aksatması halinde SGK"dan aldığı emekli maaşından ilk 4 ay 350,00 TL, devam eden aylarda 700,00 TL kesinti yapılmasına muvafakat ettiğini bildirmiştir. Borçlu tarafça ödeme yapılmaması üzerine alacaklı tarafın 02.04.2012 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce borçlunun muvafakati doğrultusunda emekli maaşının haczi için işlem yapılmıştır.
Bu durumda borçlunun muvafakati, hakkındaki icra takibinin kesinleşmesinden sonra olduğundan geçerlidir.
O halde, mahkemece maaş haczine yönelik şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile
kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK"nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.