Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31167 Esas 2019/2199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/31167
Karar No: 2019/2199
Karar Tarihi: 14.03.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31167 Esas 2019/2199 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/31167 E.  ,  2019/2199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, yokluğunda verilen 03/06/2014 tarihli hükmün tebliği için sanığın 17/01/2014 tarihli duruşmada beyanı alınırken bildirmiş olduğu en son adresi esas alınarak doğrudan "mernis adresi" ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle sanığın 11/07/2014 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Müştekinin sahibi olduğu akaryakıt istasyonunda 22.11.2012 tarihinde işe başlayan sanığın, 23.11.2012 günü 18:00"da tek başına gece vardiyasına kaldığı, 24.11.2012 günü saat 01:30"da kontrol amacıyla işyerine geldiğinde müştekinin, sanığın işyerinde olmadığını farkettiği ve sistemi kontrol ettiğinde 1040 TL tutarında satış yapıldığını gördüğü, sanığın işyerinden ayrılırken bu parayı da yanına alarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, müşteki beyanı ve tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sübut bulduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüğüne karar verilen sanığın 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. ve 3. fıkralarında gösterilen sürelerde yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de, hükümlülüğünün yasal sonucu olarak infaz aşamasında dikkate alınması mümkün kabul edildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.