4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8501 Karar No: 2016/11231 Karar Tarihi: 15.11.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/8501 Esas 2016/11231 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/8501 E. , 2016/11231 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/04/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, oğlu .. babası ile davalının evinde kaldıklarını, olay günü davalının kullandığı traktör ile meydana gelen kazada çocuğunun vefat ettiğini, çocuğunun desteğinden yoksun kaldığını ve manevi olarak büyük acı çektiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ölen küçük .. kardeşinin oğlu olduğunu, eşi ile aralarında boşanma davası olduğu dönemde, çocuğa bakamayacağını belirterek çocuğun velayetinin babaya verilmesini istediğini, davalının evden ayrılırken çocuğu yanına almayarak babasının bakım ve gözetimine bıraktığını, bu nedenle olayda davacının kusurunun bulunduğunu, hakkında yapılan ceza yargılamasında da ceza verilmesine yer olmadığı kararı verildiğini iddia ederek, istemin reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, destek tazminatına yönelik talebinin özel bilgiyi gerektirmesi sebebiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiğini, davacının bilirkişi ücretini verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığını, bu sebeple bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesiyle destek tazminatına yönelik talebin ispat edemediğinden; manevi tazminat talebinin ise, davacının .. yaşındaki müteveffa küçüğün velayetini istemeyerek olayın meydana gelmesinde dolaylı olarak ağır kusurunun olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemenin red gerekçelerinde belirttiği hususlar manevi tazminat miktarının takdir ve tespitinde etkili olabilecek olup manevi tazminat isteminin tümden reddini gerektirmez. Maddi tazminat talepleri yönünden ise: İşin esasına girilerek talepler ve deliller değerlendirilip, gerekli araştırma ve incelemeler yapıldıktan sonra bu istem hakkında bir karar verilmeli, gerekirse TBK"nın 50 (BK 42) maddeleri de nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece, açıklanan yönler gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.