Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15937
Karar No: 2017/9115
Karar Tarihi: 05.12.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15937 Esas 2017/9115 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/15937 E.  ,  2017/9115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACI-KARŞI DAVALI : ...

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2009 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme, karşılık davada mirasta denkleştirme istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulü ile 576.882,93 TL alacağın dava tarihi olan 18.03.2009 tarihinden itibaren işleyerek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karşı davacı ... tarafından karşı davalı ... Kaya aleyhine açılan karşı davanın, HMK"nun 133/1-2. Maddesi gereğince süresinden sonra açıldığından iş bu dava dosyasından ayrılmasına ve mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine, karşı davaya ilişkin yargılamanın yeni esas üzerinden yürütülmesine, dair verilen 12.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ve karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.11.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı adına gelen olmadı. Karşı taraftan davacıve karşı davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 18.03.2009 tarihli dilekçesi ile; ... ... "nın 23/12/2004 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacı müvekkili ile davalı ..., eşi ... ..., kızı ... ... ... ve torunları ... ... ile ... ... "yı bıraktığını, mirasçılardan ... ... tarafından terekenin tespiti için ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/3 Tereke sayılı dosyası ile murisin terekesinin tespitinin yaptırıldığını, terekenin 16/07/2008 tarihli Karar ile mirasçılarına teslim edildiğini, murisin ölüm tarihinden evvel miras payına mahsuben davalının satın almış olduğu taşınmazların bedelini ödemek konusunda kendisine yardım ettiğini, ayrıca kendilerine nakit para verdiklerini, dava konusu 197 sayılı parselde 18.04.2002 tarihinde davalı adına kayıtlı taşınmazın alımı için muris tarafından satıcıya ödenen 684.489 TL"nin yine 733 sayılı parselde 22.10.2004 tarihinde davalı adına satın alınan paylar karşılığı ödenen 528.354 USD"nin (o tarihteki TL karşılığına göre 781.813 TL)"nin; yine 24.11.2004 tarihinde davalı adına kayıtlı 11 no"lu konutun alınmasında bilirkişi marifetiyle hesaplanacak muris tarafından ödenen bedelerin yine ... ... tarafından düzenlenmiş 472.550,09 USD bedelli çekin karşılığı olarak muris tarafından ödenen ve davalının hesabına geçen 614.211 TL"nin, paranın satın alma gücündeki değişimlere göre hesaplanarak, miras payına tekabül eden bedelin mirasın açılmasından bu yana işleyecek yasal faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL"nin davalıdan alınarak MK"nun 669. maddesi gereğince davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra 17.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle harcını ikmal ederek 3/16 miras payına denk gelen 576.882,93 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline; Davalı vekili tarafından açılan karşılık davanın reddine davalının ibraz ettiği el yazılı vasiyetname şeklindeki yazının kim tarafından hangi tarihte yazıldığı belirsiz olduğundan TMK 538 maddesi gereğince yoklukla malul olduğuna, karşı davanın reddine veya tefrikine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının evlenerek evden ayrıldığını ve ayrı bir hayat sürdürdüğünü, babası olan muris Mehmet Kaya"nın desteğini aldığını, müvekkilinin ise sürekli babası ile yaşadığını, tüm emeğini ve mesaisini babasının işlerine hasrettiğini, ölene kadar sürekli babasının yanında olduğunu, 2005/3 Tereke sayılı dosyası ile murisin terekesinin tespit edildiğini, muris Mehmet Kaya"nın sağlığında diğer mirasçılarına olduğu gibi, davacıya da bir takım kazandırmalarının bulunduğunu; ayrıca, 2005/4298 Esas sayılı dosyada mirasçılar arasında düzenlenen 15.07.2008 tarihli sulh anlaşmasını murisin iradesini, kazandırmalarının iadesini istemediği yönünde yorumlamaktan başka bir yorum şekli mümkün olmadığını, zira tüm çocuklarına farklı kazandırmalarda bulunduğunu, 17.07.2012 tarihli dilekçesine ekli murise ait olduğunu beyan ettiği el yazılı vasiyetnameye göre murisin terekesinin % 32 ni davalıya bırakmak arzusunda olduğunu, murisin iradesinin ortaya çıkması açısından vasiyetnamenin resen dikkate alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazların davalının emek ve mesaisine karşılık olarak muris tarafından davalıya verildiğini, TMK 672. maddesi gereğince davanın reddini savunmuştur.
    Davalı vekili 31.01.2013 tarihli ıslah yoluyla davaya cevap dilekçesinde vasiyetname aslını ibraz etmiş olduklarını vasiyetname içeriği ve tanık beyanlarına göre kazandırmaların miras hissesine mahsuben yapıldığı yönünde delil bulunmadığını, davanın reddini, karşılık dava olarak 41 sayılı parelde kayıtlı 8 numaralı dairenin; ayrıca, muris tarafından devredilmiş bulunan ... ... Fabrika A.Ş hisselerinin, muris adına kayıtlıyken Türkiye ... Bankası ... köy Şubesi hesabından davacı tarafından çekilen meblağların güncellenerek mirasın açılması tarihinden itibaren miras payı oranında TMK"nın 669 maddesi gereğince tahsilini istemiştir. Daha sonra karşı dava, görülmekte olan davadan ayrılmış, ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
    Mahkemece, asıl dava ve karşılık dava Mirasta Denkleştirme olarak nitelendirilmiş; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/429-2008/261 sayılı dosyasındaki 15.07.2008 tarihli sulh antlaşmasının karşılıklı ibra başlıklı V. maddesine göre davalıyla ibralaşma söz konusu olmadığından sulh anlaşmasının davacı ... Kaya"nın talebini engelleyici nitelikte olmadığının anlaşıldığı, toplanan deliller ile dosya üzerinden düzenlenen 16.16.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve 02.01.2012 tarihli ek raporu gereğince muris tarafından davalı ..."ya yapılan karşılıksız kazandırmaların davacı tarafından ispatlandığı, davacı tarafından iadesi talep edilen kazandırmaların güncellenmesi talebi doğrultusunda yapılan hesaplamada davalıya yapılan kazandırmaların toplamının 3.076.709,00 TL olduğu bu miktardan davacının 3/16 miras payına düşen kısmın 576.882,93 TL olduğu, sonucuna varılarak davanın kabulüne, bu bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın ... veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” ... dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
    Dava, murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı açılabilir.
    Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyet edilen tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür.
    TMK"nın 596.maddesinde vasiyetname mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağından bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin TMK"nın 595/1 maddesi gereğince geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslim edilmesi zorunludur. Bu nedenle vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur.
    Somut olayda; TMK 595, 596 ve 597. madde hükümleri gereğince davalı ..."nın murise ait olduğunu beyan ettiği aslı mahkeme kasasında olduğu belirtilen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine (... ... ile görevli) tevdi ile okunup açılması ve kesinleşmesi için davalı ..."ya süre verilmesi gerektiğinden, savunmada dayanılan vasiyetname incelenmeye tabi tutulduktan sonra tarafların gösterdikleri deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken davacının göstermiş olduğu deliller toplanmadan, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, 1480 Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    Muhalif)

    -KARŞI OY YAZISI-

    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin kararına katılamamaktayım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi