12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/22500 Karar No: 2012/39494
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22500 Esas 2012/39494 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/22500 E. , 2012/39494 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/05/2012 NUMARASI : 2011/1253-2012/358
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, alacaklının da itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, borçlunun ikametgahının bulunduğu Edremit İcra Müdürlüğü"nün yetkili olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK. 9.md. HMK.6.md), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK"nun 689/3. (yeni 777/3) maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yerinin tanzim yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim edildiği yerde icra takibi yapılabilir. İİK.nun 50. maddesinin göndermesiyle takip tarihi itibariyle uygulanması gereken HUMK.nun 22. maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar yetkili mahkemeyi (icra dairesini) sözleşme ile belirleyebilirler. Somut olayda, takip dayanağı bonoda, İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, alacaklı da bonoda özel yetkili olarak gösterilen İzmir İcra Dairesinde takibi başlatmıştır. Genel yetkili (borçlunun ikametgahı) icra dairesinde takip hakkı olan alacaklının takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK.nun 22.maddesi gereğince tercihini yetki sözleşmesinde belirlenen şekilde kullanmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçlunun diğer itiraz nedenleri değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre alacaklının itirazın kaldırılmasına yönelik istemi hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yerinde görülerek istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.