18. Ceza Dairesi 2016/7359 E. , 2018/5611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini, birden fazla görevliye karşı gerçekleştirmesine karşın, TCK"nın 43/2 maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık ...’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Sanık hakkında hakaret ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, adli para cezası ve hapis cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü hakaret suçunda, TCK’nın 58/3. maddesindeki amir hüküm gereği, hapis cezasının seçilmek zorunda olması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanığa yükletilen hakaret ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde, TCK"nın 58. maddesi uygulanmamasının aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Hakaret suçundan kurulan hükümde;
a- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
2- 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hükümde;
a- 6136 Sayılı Kanun’a muhalefet suçundan uygulama yapılırken; Kanun’un TCK olarak gösterilmesi, hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilirken, kanun maddesinin “50/1-a” yerine “50/1” olarak eksik gösterilmesi, adli para cezasının tayininde bir gün karşılığı olan miktar belirlenirken kanun maddesinin gösterilmemesi ile adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi,
b- 5237 sayılı TCK"nın da cezaların içtimaının düzenlenmediği gözetilmeden, sanığa hükmolunan hapis cezasından çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının toplanarak yazılı şekilde ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ...’nun temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktaları tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddeleri uyarınca; hakaret suçundan kurulan hükümde, “TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” biçiminde değiştirilmek ve “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın” karardan çıkarılmak suretiyle, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hükümde, 5-a) nolu hüküm fıkrasında yer alan "...5237 sayılı TCK"nın..." ibaresinin yerine, "...6136 Sayılı Yasanın..." ibaresi yazılması; 5-c) ve 5-d) nolu hüküm fıkralarının tümüyle hükümden çıkarılması ile; 5-c) nolu hüküm fıkrasının, “Sanığa verilen hapis cezasının miktarı, suçun niteliği, sanığın samimi ikrarı ve gözlenilen pişmanlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a ve 52/2 maddeleri uyarınca günlüğü 20,00 TL den paraya çevrilerek sanığın 500,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” olarak; 5-d) nolu hüküm fıkrasının da, “Sanığa doğrudan verilen gün adli para cezasının 5237 sayılı TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca, günlüğü takdiren 20,00 TL den paraya çevrilerek sanığın 80,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” olarak yeniden yazılması; Ayrıca, “Sanık hakkında hükmolunan hapisten çevrilme adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının ayrı ayrı infaz edilmesine” ibaresinin hükme 5-e) bendi olarak eklenmesi ve devam eden bendlerin de buna göre yeniden numaralandırılması; 5-e) nolu hüküm fıkrasına, “...ekonomik durumu dikkate alındığında...” ibaresinden sonra gelmek üzere “5237 sayılı TCK"nın 52/4 maddesi uyarınca...” ibaresinin eklenmesi suretiyle, HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.