17. Hukuk Dairesi 2015/15522 E. , 2018/3302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazı 22.12.2011 tarihinde davalı ..."ye devrettiğini belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalılar, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişinin taşınmazın değerini 23.147,65 TL olarak belirlediği, taşınmazın tapuda 4.000,00 TL bedel ile devredildiği, davalılar arasında sıhri hısımlık bulunduğu ve aynı köyden olmaları dikkate alındığından taraflar arasındaki taşınmazın satışına ilişkin işlemin davacının alacağının tahsilini engelleme amacına yönelik muvazalı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne, ancak davacının alacaklı olduğu ... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2012/40 ve 5. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1131 sayılı takip dosyasındaki alacağının davacı vekilince dava değeri olarak 1.000,00 TL belirtilip daha sonra dava değeri ıslah edilip harç yatırılmadığından söz konusu takip dosyalarındaki alacağının 1.000,00 TL"sinin tahsili için cebir icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu nedenle davanın kabulü halinde davacı alacaklıya takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak, o mal üzerinde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesi gerekir.Bu tür davalarda dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen tasarruf konusu malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur.Dava değeri ise yargılama sonunda hükmedilecek harç, vekalet ücreti gibi yargılama giderlerinin hesabında matrah olarak esas alınır. Kısaca tasarrufun iptali davasının kabulü halinde harç ve vekalet bu dava değerine göre belirlenirken, iptal takip konusu alacak ve ferilerine göre belirlenir.Öte yandan HMK"nun 120.maddesine göre davanın başında yatırılması gereken ve harcın da dahil olduğu avansın eksik olduğunun anlaşılması halinde, mahkece davacıya eksikliği tamamlanması için iki haftalık süre verilir, harç eksikliğinin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda, takip talebindeki alacakların miktarı, dava konusu taşınmazın gerçek değeri olan 23.124,65 TL den daha az olduğundan alacak miktarı üzerinden, harcın tamamlattırılması için davacıya süre verilmesi, yatırılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, harç eksikliği kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.