12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/26863 Karar No: 2012/39465
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/26863 Esas 2012/39465 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/26863 E. , 2012/39465 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/07/2012 NUMARASI : 2012/859-2012/959
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçluya satış ilanının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ edilmek istenildiği anlaşılmaktadır. Muhatabın adreste bulunmaması halini düzenleyen Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddesinin birinci fıkrasında; "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunmama nedeni tevsik edilmeden Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersiz olmaktadır. Somut olayda tebliğ memuru, satış ilanının borçluya tebliğ işleminde muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmediği gibi, muhatabın adreste bulunmama nedenini de araştırıp tespit etmeden adresin kapalı olması nedeniyle muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamlamıştır. Bu durumda anılan tebligat yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüzdür. İİK"nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği zorunludur. Yukarıda belirtildiği üzere tebliğ, Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olarak yapıldığından ve dolayısıyla satış ilanı tebliği zorunluluğu bu hali ile yerine getirilmediğinden, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi isabetsizdir. Öte yandan HMK"nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, Kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.