18. Ceza Dairesi 2018/8007 E. , 2020/403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık ... hakkında müşteki ..."a yönelik hakaret eyleminden açılan dava hakkında zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulabileceği belirlenerek dosya görüşüldü:
A- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyizinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasten yaralama suçu için verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs, katılan ..."e yönelik yaralama ve hakaret, sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik hakaret, tehdit, kasten yaralama, sanık ... hakkında müşteki ... ve katılan ..."e yönelik kasten yaralama ve tehdit, katılan ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin temyizinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanık ..."a yükletilen katılan ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs, katılan ..."e yönelik yaralama ve hakaret, sanık ..."e yükletilen katılan ..."e yönelik hakaret, tehdit, kasten yaralama, sanık ..."e yükletilen müşteki ... ve katılan ..."e yönelik kasten yaralama ve tehdit, katılan ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs, eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ... ve ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."a yönelik tehdit, sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."a yönelik tehdit ve hakaret, sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik hakaret, müşteki ... ve katılan ..."e yönelik hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizinin incelenmesinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıkların, hastanede meydana gelen kavga ve tartışma sonucu katılanlar ve müştekiye yönelik gerçekleştirdikleri kabul edilen hakaret ve tehdit eylemlerinin, aynı olay içerisinde, kesintisiz ve birbirinin devamı niteliğinde bulunması karşısında, sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında hakaret ve tehdit, sanık ... hakkında hakaret suçlarından tek mahkumiyet hükmü kurulup, cezalarından TCK"nın 43/2. maddesine göre artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, katılanlar ve müştekiye yönelik eylemlerinden dolayı ayrı ayrı cezaya hükmedilmesi,
2- Sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik hakaret suçundan kurulan hükümde; sanığın, katılana söylediği kabul edilen “git kime şikayet ediyorsan et sen kendini ne zannediyorsun lan” şeklindeki sözünün, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de;
a. Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik TCK’nın 125/3.a ve 106/2.c maddeleri uyarınca açılan kamu davasında her iki suçun da uzlaştırma kapsamında bulunmadığı ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın kamu görevlisine hakaret ve TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş ise de, (2) numaralı bozma nedenine uyulması halinde CMK’nın 253/3. maddesinin artık uygulama alanı bulamayacağı, temyize konu tehdit suçundan CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b. TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamaye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.