Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20877 Esas 2012/39443 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20877
Karar No: 2012/39443

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20877 Esas 2012/39443 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/20877 E.  ,  2012/39443 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/04/2012
    NUMARASI : 2012/326-2012/435

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte icra takibi kesinleştikten sonra 13.06.2008 ile 29.03.2012 tarihleri arasında dosyada işlem yapılmadığını ileri sürerek, zamanaşımı nedeniyle icra takibinin geri bırakılması talebi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece; 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takibe başlanmış olduğu gerekçeleri ile talebin reddine karar verilmiştir.
    İİK"nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır".
    İİK"nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir".
    Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 06.05.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 13.04.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının, takibin şekline göre yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Borçlunun İİK"nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal 5 günlük süre içerisinde itiraz etmediği ve takibin bu haliyle kesinleştiği görülmüştür.
    İİK"nun 71/2.  maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun"un 33/a maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığına yönelik şikayet, herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir.
    O halde mahkemece, İİK"nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı itirazının takip öncesi döneme ilişkin olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.