11. Ceza Dairesi 2015/7002 E. , 2017/5725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
1-Sanığın yetkilisi olduğu... İletişim isimli işyerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın, sözleşmenin kendi işyerinde düzenlendiğini kabul etmekle birlikte, suç tarihinde faturalı hat için nüfus cüzdanı fotokopisi ve sabit bir fatura aldıklarını, bu belgeler doğrultusunda işlem yaptıklarını, hatla ilgili son görüşme detayları incelenerek hattın katılan tarafından alınıp alınmadığının belirlenebileceğini savunması, grafoloji uzmanı raporunda, suça konu abonelik sözleşmesi üzerindeki imzanın katılan ...’a ait olup olmadığı hususunda sağlıklı bir tespit yapılamadığının belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, inceleme konusu abonelik sözleşmesi üzerinde daha sağlıklı sonuç bildirir rapor tanzim edilebilmesi için sanığın ve katılanın suça konu belge düzenleme tarihine en yakın, tercihen daha önceki tarihlerde atılmış bol miktarda samimi imza ve yazı örneklerini içerir belgelerin çeşitli kurum ve kuruluşlardan araştırılarak temini, ayrıca huzurda bol miktarda yazı ve imza örnekleri alınarak suça konu abonelik sözleşmesi ile ekindeki fatura fotokopisi üzerinde ... adına atfen atılı imzalarının aidiyeti konusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sözleşme düzenlenirken sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi amacıyla sözleşme ekindeki nüfus cüzdanı ve Türk Telekom faturası fotokopilerinin sahte olup olmadığının katılandan sorulması, sözleşme ekindeki kimlik fotokopisinde fotoğrafı bulunan şahsın katılan olup olmadığının, katılanın nüfus cüzdanı ile karşılaştırılmak suretiyle tespit edilmesi, suça konu olan hatta ilişkin HTS raporları getirtilip bu hat ile en çok görüşen kişiler dinlenilerek hattı fiilen kullanan kişi/kişilerin tespiti ile hattın ne şekilde alındığının belirlenmesinden sonra suçtan kaynaklanan menfaatin sanığa ait olacağı da gözetilerek, suçun sübutu halinde hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.10.2009 gün, 2009/89-243 sayılı karar ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, ceza yargılamasında mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK"nın 193/2. maddesinin, dosya kapsamında toplanan kanıtlara göre sanığın savunması alınmadan mahkumiyet dışında bir hüküm kurulması gerektiğinin anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu somut olayda ise sanığın soruşturma ifadeleri de nazara alındığında sorgusu yapılmadan, mevcut kanıtlar tartışılarak delil takdiri suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden ve sanığın savunması alınmadan beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.