20. Hukuk Dairesi 2016/3643 E. , 2017/8606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1954 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü, 4482 parsel (yeni 101 ada 201 parsel) sayılı 2480 m² yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden tarla niteliği ile davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek dava açmış, mahkemece, taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/9070 E. - 2014/721 K. sayılı kararıyla [Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşif sırasında fen bilirkişi ve yerel bilirkişilerin yeminli beyanları ile taşınmazın tahdit dışında kaldığı kabul edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 266/1. maddesine göre, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” denilmektedir. Somut olayda, Orman Yönetimi taşınmazın kesinleşmiş tahdit haritasının kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açtığına göre, meselenin çözümü, ancak, bu konuda uzman olan orman mühendisleri marifetiyle kesinleşmiş orman tahdit tutanak ve haritasının uygulanması ile mümkündür. Uzmanlık gerektiren bir konuda, konunun uzmanı olmayan kişilerin yeminli beyanları ile yetinilemez. Bu nedenle; mahkemece, halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.] gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddi ile dava konusu ... ilçesi, ... (...) köyü, ... mevkiinde kain eski 4482, yeni 101 ada 201 parsel nolu taşınmazın aynen tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca orman kadastrosu yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.