Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4066
Karar No: 2017/8605
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4066 Esas 2017/8605 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kadastro işlemlerine yapılan itirazlar kapsamında görülmüştür. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmıştır. Mahkemece yapılan incelemeler sonunda, taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı belirlenmiştir. Ancak, taşınmazın orman niteliği ve hukuki durumunun belirlenebilmesi için öncelikle 1942 yılında kesinleşen orman tahdidine ilişkin tutanaklar ve haritalar ile memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planları getirtilerek yeniden incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu bağlamda, 4785 ve 5658 sayılı Kanunların yanı sıra 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerinin de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. İlgili Kanun maddeleri şunlardır:
- 3116 sayılı Kanun
- 4785 sayılı Kanun
- 5658 sayılı Kanun
- 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi
- 3402 sayılı Kanunun 45. maddesi
20. Hukuk Dairesi         2016/4066 E.  ,  2017/8605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    1954 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü, 4449 parsel (101 ada 227 parsel ) 4453 parsel (yeni 101 ada 223 parsel), 4454 parsel (yeni 101 ada 224 parsel) sayılı taşınmazlar, belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek dava açmış, mahkemece taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/11053-2014/1739, 2014/1405-4424 ve, 2013/500-4932, E.K. sayılı kararlarıyla özetle "...Dosya içeriğinden, yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılıp kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; orman sınırı dışında kalan taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumu kesinleşmiş orman kadastro harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenemez. Çünkü, 3116 sayılı Kanunda sadece devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen orman kadastrosu harita ve tutanaklarının uygulanması ile orman sınırı dışında kalan taşınmazların orman niteliği ve hukukî durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar ile 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan ayrıcalıklar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş ve iade koşulları bu kanunda gösterilmiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, öncelikle 1942 yılında kesinleşen orman tahdidine ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
    Taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığının anlaşılması halinde, bu kez aynı bilirkişilerce memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmalı, bu belgelerde taşınmazın ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır..." gereğine değinilerek hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
    Dairemizin bozma kararları sonrasında mahkemece dava dosyalarının birleştirilerek görülmesine karar verilmiş, yargılama sonucunda asıl dava yönünden davanın reddi ile dava konusu ... ilçesi, ... (...) köyü, ... mevkiinde kain eski 4453, yeni 101 ada 223 parsel nolu taşınmazın aynen tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, birleşen dava yönünden ( 2013/138 Esas 2015/53 Karar nolu dosya )davanın reddi ile dava konusu ... ilçesi, ... (...) köyü, ... mevkiinde kain eski 4454, yeni 101 ada 224 parsel nolu taşınmazın aynen tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, birleşen dava yönünden ( 2014/33 Esas 2015/54 Karar nolu dosya ) davanın reddi ile dava konusu ... ilçesi, ... (...) köyü, ... mevkiinde kain eski 4449 yeni 101 ada 227 parsel nolu taşınmazın aynen tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca orman kadastrosu yapılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi